saridendigindekirmizidiyebagiranadam
Merhaba, Oğlumuzu ilk sahiplendiğimizde bilmeden bir veterinere götürdük. Veterinere yaşını sorduğumuzda 1 yaşında ya da 1 yaştan biraz büyük dedi. Emin misiniz, biz 7-8 aylık olduğunu düşünmüştük diye ısrarla sorduk. Eminmiş. İç dış parazitler yapıldı 3 gün sonra karma aşı için randevu aldık. Bu ar
Merhaba,
Oğlumuzu ilk sahiplendiğimizde bilmeden bir veterinere götürdük. Veterinere yaşını sorduğumuzda 1 yaşında ya da 1 yaştan biraz büyük dedi. Emin misiniz, biz 7-8 aylık olduğunu düşünmüştük diye ısrarla sorduk. Eminmiş. İç dış parazitler yapıldı 3 gün sonra karma aşı için randevu aldık. Bu arada ben ona yavru kedi maması almıştım ama vet ziyaretinden sonra royal caninin yetişkin kediler için olan mamasından aldım. 3 gün sonra gittiğimizde kaç aylıktı 3 müydü dedi?! Üç mü aylık? Ee 1 yaşında dediniz? Ha evet 10 11 aylık falan dedi. Ben buna 1+ yaş mama aldım siz öyle dediniz diye bi şey olur mu dedim. Olmazmış.
Sonra kedimin ağzında koku olmaya, mamayı gönülsüz yemeye falan başladı başka bir vet.e gittik. Ağzı kızarmış yavrumun, birkaç gün bekleyelim olmazsa tedaviye başlayalım dedi o da. Bu arada ben yaş mama yedirdim zorlanmasın diye ama kuru mamaya geçmek istiyorum yavaş. İki gündür kuru mama koydum çok az yedi o da mecbur kaldığından. Yanımda yatarken ağız kokusunu hissettim yine baktım ağzına üstler kızarmış yine. Geçmişti halbuki.
Şimdi ben bu çocuğa sürekli yaş mama veremem, kuru mamayı ıslatayım mı sütle, suyla ya da tavuk bulyonla?
Ya da ev yapımı yaş mama mı vereyim bir süre? Ki dana eti, kabak ve patatesi haşlayıp blenderdan geçirip püre haline getirdim de ama nefret etti mamadan yemek bir yana kaçtı. Var mı sizin ev yapımı kedi yemeği tarifleriniz?
Oğlumuzu ilk sahiplendiğimizde bilmeden bir veterinere götürdük. Veterinere yaşını sorduğumuzda 1 yaşında ya da 1 yaştan biraz büyük dedi. Emin misiniz, biz 7-8 aylık olduğunu düşünmüştük diye ısrarla sorduk. Eminmiş. İç dış parazitler yapıldı 3 gün sonra karma aşı için randevu aldık. Bu arada ben ona yavru kedi maması almıştım ama vet ziyaretinden sonra royal caninin yetişkin kediler için olan mamasından aldım. 3 gün sonra gittiğimizde kaç aylıktı 3 müydü dedi?! Üç mü aylık? Ee 1 yaşında dediniz? Ha evet 10 11 aylık falan dedi. Ben buna 1+ yaş mama aldım siz öyle dediniz diye bi şey olur mu dedim. Olmazmış.
Sonra kedimin ağzında koku olmaya, mamayı gönülsüz yemeye falan başladı başka bir vet.e gittik. Ağzı kızarmış yavrumun, birkaç gün bekleyelim olmazsa tedaviye başlayalım dedi o da. Bu arada ben yaş mama yedirdim zorlanmasın diye ama kuru mamaya geçmek istiyorum yavaş. İki gündür kuru mama koydum çok az yedi o da mecbur kaldığından. Yanımda yatarken ağız kokusunu hissettim yine baktım ağzına üstler kızarmış yine. Geçmişti halbuki.
Şimdi ben bu çocuğa sürekli yaş mama veremem, kuru mamayı ıslatayım mı sütle, suyla ya da tavuk bulyonla?
Ya da ev yapımı yaş mama mı vereyim bir süre? Ki dana eti, kabak ve patatesi haşlayıp blenderdan geçirip püre haline getirdim de ama nefret etti mamadan yemek bir yana kaçtı. Var mı sizin ev yapımı kedi yemeği tarifleriniz?
0
Kuru mama ver, alışır zamanla ama Royal canin verme. Başka mama markası kullan bazı kediler Royal canin yiyince garip semptomlar gösterebiliyor.
0
Ne gibi garip semptomlar?
Ne vereyim abime? Kafam o kadar karıştı ki kuru mama konusunda herkes en az bir tanesini kötülüyor.
Ne vereyim abime? Kafam o kadar karıştı ki kuru mama konusunda herkes en az bir tanesini kötülüyor.
0
Tavuk ve pirinci haslayip blenderdan gecirebilirsin. Ya da yavru kedi mamalarindan az az alip deneyebilirsin.
0
Her mama her kediye uymaz. Deneyip bulacaksın. Ben bizim yaşlı kediye Royal Canin verince kusuyor sürekli, yaramıyor. İş arkadaşımın kedisine verdik paketi, hayvan gayet iyi. Kilo almıyor, hareketliliği devam ediyor, kusmuyor vs.
Ben buranın yerel bir markasını kullanıyorum wheat free olanından, başlarda beğenmedi şimdi yiyor.
Islak mamalar iyi değil kedi için. Öyle ev yapımı mamalarda her besin öğesi bulunmaz üstelik kedilerin bir sürü toksik ya da tolerant olduğu birçok şey var almamaları gereken.
Denemek lazım çeşitli mamaları doğrusunu bulana kadar.
Ben buranın yerel bir markasını kullanıyorum wheat free olanından, başlarda beğenmedi şimdi yiyor.
Islak mamalar iyi değil kedi için. Öyle ev yapımı mamalarda her besin öğesi bulunmaz üstelik kedilerin bir sürü toksik ya da tolerant olduğu birçok şey var almamaları gereken.
Denemek lazım çeşitli mamaları doğrusunu bulana kadar.
0
Ev yapımında şöyle bir sıkıntı var: Taurin kediler için olmazsa olmaz ve doğru oranı tutturmak zor bir şey. Çiğ beslenme ideali ama o da zor biraz. Bir sürü oran, vitamin zart zurt var. Hayattan bezebilirsiniz.
Gimcat'in Shinycat konserveleri bayağı kaliteli. İçinde sadece hayvansal protein var ve koruyucu filan yok. Bunlarla devamlı olarak beslenebilir ama aylık 400 tl civarı masraf oluyor o zaman. O da çok sürdürülebilir değil ortalama Türk insanıysanız.
Benim veterinerim Advance markasını öneriyor. Ben de hasta kedimde bu markanın renal mamasını kullanıyorum şu anda ama birçok çeşidi var. Veterinerlere sorabilir ya da internetten bakabilirsiniz çeşitlerine. Bazı özel çeşitler internette olmuyor ama.
Ayrıca ağzı kızarıyorsa alerjisi var demek sanırım. Ona göre hipoalerjenik mamalara yönelebilirsiniz.
Gimcat'in Shinycat konserveleri bayağı kaliteli. İçinde sadece hayvansal protein var ve koruyucu filan yok. Bunlarla devamlı olarak beslenebilir ama aylık 400 tl civarı masraf oluyor o zaman. O da çok sürdürülebilir değil ortalama Türk insanıysanız.
Benim veterinerim Advance markasını öneriyor. Ben de hasta kedimde bu markanın renal mamasını kullanıyorum şu anda ama birçok çeşidi var. Veterinerlere sorabilir ya da internetten bakabilirsiniz çeşitlerine. Bazı özel çeşitler internette olmuyor ama.
Ayrıca ağzı kızarıyorsa alerjisi var demek sanırım. Ona göre hipoalerjenik mamalara yönelebilirsiniz.
0
kasaptan aldigin duz kiymayi, tavugu koy onune lopur lopur yer. biz arada treat olarak boyle yapiyoruz. kedi etcil hayvandir. ana gida maddesinin et olmasi lazim, kabak, patates vs karistirmayin etin icine. birde pisirmeden verin etleri.
0
kedi için en sağlıklısı kuru mama, royal canin'den biraz daha iyi bir marka seç ama ağzındaki kızarıklık için iyi bir veterinere götür, iyisini bulmak zor ama var.
kediler yaklaşık 3 aylıktan itibaren kuru mamaya geçebiliyorlar ve yetişkinlere göre bir kuru mama yedi diye ağzı yara olanı görmedim. acaba diş etlerinde bir sorun mu var, bir enfeksiyonu mu var?
kediler yaklaşık 3 aylıktan itibaren kuru mamaya geçebiliyorlar ve yetişkinlere göre bir kuru mama yedi diye ağzı yara olanı görmedim. acaba diş etlerinde bir sorun mu var, bir enfeksiyonu mu var?
0
@tiny küçük bir şehirdeyiz, toplasan 10 tane bile veteriner yok. Royalin hem yavru hem yetişkin olanından verdim ikisi de kızarıklık yaptı. Royaldeki bir şeye alerjisi var diye düşünüyorum artık, @boşgezen haklı galiba. Ki bunu da ilk gittiğim veteriner tavsiye etmişti iyi diye. Başka mamalar deneyeceğim.
Teşekkürler herkese.
Teşekkürler herkese.
0
mr.goodcat
saç kurutma makinesiyle ısıtarak arka kapağı açtım. şimdi kapağı kapadığımda orda durması için bir şey yok. yani aralık kalıyor. nasıl bişey yapılabilir kapalı kalması için?japon vs. şeyler olmaz çünkü sonradan tekrar açmak gerekebilir.
saç kurutma makinesiyle ısıtarak arka kapağı açtım. şimdi kapağı kapadığımda orda durması için bir şey yok. yani aralık kalıyor. nasıl bişey yapılabilir kapalı kalması için?
japon vs. şeyler olmaz çünkü sonradan tekrar açmak gerekebilir.
japon vs. şeyler olmaz çünkü sonradan tekrar açmak gerekebilir.
0
Klipsi falan yoksa bundan eminsen, siyah telefon yapışkanı alacaksın B7000 gibi.
0
trablon
Butik bira olayına başladım. Şöyle bir 14 şişe birayı sırt çantama koyup arkadaşların yanına gitmeyi düşünüyorum yalnız, biliyorsunuz çantaları kontrol ediyorlar polisler ve güvenlikler. Hatta actiriyorlar da içini. Bir sıkıntı yaşar mıyım böyle bir durumda? El konabilir mi veya ceza kesilir mi?
Butik bira olayına başladım. Şöyle bir 14 şişe birayı sırt çantama koyup arkadaşların yanına gitmeyi düşünüyorum yalnız, biliyorsunuz çantaları kontrol ediyorlar polisler ve güvenlikler. Hatta actiriyorlar da içini. Bir sıkıntı yaşar mıyım böyle bir durumda? El konabilir mi veya ceza kesilir mi?
0
Ankarada içini açtıklarını görmedim. Gerçi çantan büyük olacak, açtırırlar mı bilmem. Sadece dedektörle bakmıyolar mı ya
0
Valla İstanbul'da Taksim metrosu açıldığından beri biniyorum. Bir kere çantamı açmadılar.
Çok bahtsız bedevi olmak lazım açmaları için. Sırtta gidiyorsa hele çanta hiç dert etmezler benim görüşümce.
Ha zaten, metroya bira ile binsen ne olur? "Alkol ile binilmez" diye kural yok ki. Alışveriş yaptın evine gidiyorsun kime ne?
Çok bahtsız bedevi olmak lazım açmaları için. Sırtta gidiyorsa hele çanta hiç dert etmezler benim görüşümce.
Ha zaten, metroya bira ile binsen ne olur? "Alkol ile binilmez" diye kural yok ki. Alışveriş yaptın evine gidiyorsun kime ne?
0
Acsa nolacak ne bu bomba mi? Icki, kendim yaptim, sanane diceksin.
0
Kişisel kullanım miktarınca içki üretimi ve tüketimi 3 yıl önce yasaldı. Değişmediyse hala yasal. 14 şişe de bir insanın 1-2 haftalık tüketimi.
0
Görürlerse çıkabilir. Ben bir kez çantada alkollü şekilde binecektim çantayı açtırdı güvenlik biraları görünce çık otobüsle git dedi orada biraz tartıştım ne alaka bana gösterin öyle bir şeyin yasak olduğunu dedim polis geldi hadi kardeşim bizi uğraştırma falan derken ohal vardı bir de alkollüyüm diye ses etmedim. Çıktım başka kapıdan hızlıca girdim bişey olmadı.
0
oradaki polisin dünya görüşüyle alakalı olarak sıkıntı çıkabilir de çıkamayabilir de...
şans yani.
şans yani.
0
içki taşıma diye bir suç yok, endişelenmeyin.
ayrıca alkollü binmek de yasak değil, bu ankara için ego yönetmeliği sadece metroda alkol içmek yasak.
www.ego.gov.tr
ayrıca alkollü binmek de yasak değil, bu ankara için ego yönetmeliği sadece metroda alkol içmek yasak.
www.ego.gov.tr
0
Ankara'da kampa gitmek için arkadaşlar buluşacağımız noktaya metroyla gidiyordum(Kızılay'dan bindim). Çantada bir tane balta, bir tane çakı, iki şişe bira, bir şişe viski vardı. Değil açtırmak, geçerken ötmedi bile. En azından Ankara'da sorun olacağını zannetmiyorum.
0
komando kani var bende
Diyelim size kötülük yaptılar iftira attılar v.b. şeyler yaptılar. intikam almaya çalıştınız mı? ya da intikam aldınız mı? yoksa allah'a havale edip geçtiniz mi?
Diyelim size kötülük yaptılar iftira attılar v.b. şeyler yaptılar. intikam almaya çalıştınız mı? ya da intikam aldınız mı? yoksa allah'a havale edip geçtiniz mi?
0
Müteahhitin biri 20 bin TL'mi çalmıştı. 18 yaşındaydım. İntikam almak istedim ama gücüm yetmedi. Daha sonra da izini kaybettim zaten.
0
Eski kız arkadaşıma aşırı öfke duydum. İntikam hırsı ara sıra ağır bir şekilde geldi ama hiçbir şey yapmadım, Allah'a havale ettim. Ahımı aldın kızım. Er ya da geç yaptıklarının karşılığını görürsün umarım.
Beni aldattı gibi bir şey.
Beni aldattı gibi bir şey.
0
karakterimde allaha havale edip geçme olayı yok ama intikam olayını da sevmiyorum intikam biraz ilkel bir dürtü gibi geliyor bana, bunun yerine yaptığı kötülükle kişiyi yüzleştirmeye çalışırım zamanı geldiğinde.
0
Bana bulasanin cocugu olmaz. Efsunlu muyum neyim bilmiyorum kimseden intikam almadim ama askerde olsun, meslek hayatimda olsun, baska ortamlarda olsun bana zulmedenin kicinda don durmadi bir daha. Mesela bir amirim vardi meslekte, cok bedduami aldi, simdi ihrac oldu fetö'den. Askerde bana cok cektiren bir boluk komutani vardi, lagim falan actirdi kac kere serefsiz, boklu sularin icine soktu bizi. Simdi Fetö'den icerde.
Bi komsum vardi, kavga ettik birgun bir meseleden. Cok cektirdi bana, oyle ki evi satip gidecek olduk artik huzur birakmamisti. Tam ev satilikti ki bu satti dairesini yok pahasina defoldu gitti. Herifin meger bir suru borcu varmis iflas etmis, kumarda kaybetmis her seyini falan.
Ben inancli biri degilim ama kotuluk yapan kotuluk bulur. Cunku kotuluk yapan birinin buna ihtiyaci vardir ve kotuluk yapmaya ihtiyaci olan birinin burnu boktan cikmaz.
Bi komsum vardi, kavga ettik birgun bir meseleden. Cok cektirdi bana, oyle ki evi satip gidecek olduk artik huzur birakmamisti. Tam ev satilikti ki bu satti dairesini yok pahasina defoldu gitti. Herifin meger bir suru borcu varmis iflas etmis, kumarda kaybetmis her seyini falan.
Ben inancli biri degilim ama kotuluk yapan kotuluk bulur. Cunku kotuluk yapan birinin buna ihtiyaci vardir ve kotuluk yapmaya ihtiyaci olan birinin burnu boktan cikmaz.
0
grobet
Merhabalar, Yenikapidan metro ile Atatürk Havalimanı ne kadar sürer? Bir diğer alternatif tramway ile Zeytinburnu oradan metro? 18'deki uçak için kaçta hareket edelim? Not: İç Hatlar
Merhabalar,
Yenikapidan metro ile Atatürk Havalimanı ne kadar sürer? Bir diğer alternatif tramway ile Zeytinburnu oradan metro? 18'deki uçak için kaçta hareket edelim?
Not: İç Hatlar
Yenikapidan metro ile Atatürk Havalimanı ne kadar sürer? Bir diğer alternatif tramway ile Zeytinburnu oradan metro? 18'deki uçak için kaçta hareket edelim?
Not: İç Hatlar
0
neymis
Taksici ve emlakçılardan sonra gelen bu meslek grubu hakkında ne düşünüyorsunuz.Bütün berberlerin eli ağır mı?altı üstü saç kesecek 45 dakika da ne yapıyor bunlar.Şu an sırada bekliyorum 2 saattir.
Taksici ve emlakçılardan sonra gelen bu meslek grubu hakkında ne düşünüyorsunuz.
Bütün berberlerin eli ağır mı?
altı üstü saç kesecek 45 dakika da ne yapıyor bunlar.
Şu an sırada bekliyorum 2 saattir.
Bütün berberlerin eli ağır mı?
altı üstü saç kesecek 45 dakika da ne yapıyor bunlar.
Şu an sırada bekliyorum 2 saattir.
0
Esasında işleri kısa sürer ama 50 lira alıyoruz bari süreyi uzun tutalım da işimizi önemli gösterelim şeklinde bir kaygı güdüyor olabilirler.
0
En uzun süren saç taşım 20 dakikadır, yıkama dahil.
Kadın berberi ise süre limiti yok 8 saat süreni de var.
Kadın berberi ise süre limiti yok 8 saat süreni de var.
0
Her erkek ayni sac tirasi istemiyor ki. Benimki 20 dk surer baskasininki 45 dk. Ayrica randevu ile alan yerler var. Oyle bir yer tercih edebilirsin.
0
Bildiğin mahalle berberi de aynı hair saloon da aynı. Gören bilimsel çalışma yapıyor sanacak.
0
Randevuyla alan yerlere gitmeye çalış. Önceden arayıp geleceğin saati söyleyince sana ayırıyorlar. Çok karmaşık bir saç tıraşı istemememe rağmen benim saç tıraşlarım da 30 dakikayı buluyor. Biraz karışık ve şekilli tıraş isteyen birinin 45 dakika sürmesi normal diye düşünüyorum. Elleri ağır diyoruz ama şöyle düşünmek lazım, adam sabahtan akşama kadar doğru dürüst mola vermeden yapıyor. Çok hızlı bir şekilde yapsa o eli felç olur. O tempoya bir insan eli kaç saat dayanabilir ki?
0
aktuelbimurunu
Üst komşu banyosunyla mutfağının yerini değiştirdi ve daimi olarak bizim mutfağa su akıyor. Önce damla damla akıyordu, göya yaptırdı, şimdi nem yapıp boyayı döküyor. Söyledik kendisine, ilgilenecek gibi durmuyor. Nasıl yaptırım uygulatabilirim? orayı boyayıp evi mi sigortalatayım? Yoksa avukatla mı
Üst komşu banyosunyla mutfağının yerini değiştirdi ve daimi olarak bizim mutfağa su akıyor. Önce damla damla akıyordu, göya yaptırdı, şimdi nem yapıp boyayı döküyor. Söyledik kendisine, ilgilenecek gibi durmuyor. Nasıl yaptırım uygulatabilirim? orayı boyayıp evi mi sigortalatayım? Yoksa avukatla mı görüşeyim? Fikri olan veya benzer durum yaşayan?
0
Sigorta poliçe vadesi öncesindeki hasarı ödemez. Ama dediğin gibi sigortayı yaptır. 1-2 ay sonra orayı boya. Sonra hasar tekrarlayınca dosya açtır.
Akıntı tesisat kaynaklıysa üst kata rücu ederler. Değilse, izolasyon kaynaklıysa şirketine göre teminat dışı değerlendirilebilir. İzolasyon hasarını da benim bildiğim bir şirket rücu ediyo.
Detaylı bilgi için mesaj atabilirsin.
Bunlarla uğraşmak yerine belediyeye şikayette de bulunabilirsin tabii. Sanırım bunlarla belediye ilgileniyo
Akıntı tesisat kaynaklıysa üst kata rücu ederler. Değilse, izolasyon kaynaklıysa şirketine göre teminat dışı değerlendirilebilir. İzolasyon hasarını da benim bildiğim bir şirket rücu ediyo.
Detaylı bilgi için mesaj atabilirsin.
Bunlarla uğraşmak yerine belediyeye şikayette de bulunabilirsin tabii. Sanırım bunlarla belediye ilgileniyo
0
Cevap için çok teşekkürler. Sıva ve boya masrafı sorun değil, yeter ki su akması kesilsin. O boya dökülen yer tam üst katın giderinin olduğu yer. Onun süzgecinden kaçırıyor büyük ihtimalle. Banyoların tavanları normal odalara göre kalın oluyor tesisat geçecek diye, kafasına göre odayı banyoya çevirdiği için oluyor bu sızıntı.
Peki belediyeye bir başvurayım, sonra da tavanı yaptırıp evi sigortalarım, bir iki ay sonra da dediğiniz gibi dosya açtırırım, teşekkürler.
Peki belediyeye bir başvurayım, sonra da tavanı yaptırıp evi sigortalarım, bir iki ay sonra da dediğiniz gibi dosya açtırırım, teşekkürler.
0
Duvarin nemi atması baya uzun sürebiliyor bazen. Belki sızıntı durmuştur.
0
Zabitayi ara, gerekirse suyunu keserler. İpe ipe yaptirmak zorunda kalir...
0
Aynısı bizim de başımıza geldi. Yaptırdı komşu, biz de boyasını falan hallettik evin. Sonrasında sigorta yaptırdık. Şimdi bir şeyler olursa sigorta ilgilenecek, her türlü en iyisi.
0
Önceden aldığı nemi atması uzun sürer +1, yani adam gerçekten arızayı gidermiş olabilir ve artık su kaçmıyordur ama kuruması uzun sürer.
Günden güne çoğalan bir iz var mı ona bakın, şu an nemli su zili görünen bölgeyi kalemle işaretleyip büyüyüp büyümediğine bakabilirsiniz.
Ayrıca banyoların tavanı (tabanı) diğer odalara göre kalın olmaz, aksine daha ince olur ki tesisat gizlemek kolay olsun. Konu dışı ama zaten beton yüksekliği önemli değil, 10 cm de olsa 50 cm de olsa su beton tarafından emilip size iletilecek eninde sonunda.
Günden güne çoğalan bir iz var mı ona bakın, şu an nemli su zili görünen bölgeyi kalemle işaretleyip büyüyüp büyümediğine bakabilirsiniz.
Ayrıca banyoların tavanı (tabanı) diğer odalara göre kalın olmaz, aksine daha ince olur ki tesisat gizlemek kolay olsun. Konu dışı ama zaten beton yüksekliği önemli değil, 10 cm de olsa 50 cm de olsa su beton tarafından emilip size iletilecek eninde sonunda.
0
mayeskuel
mesela performans sanatlari oluyor, amcam yatagin altinda dolasiyor iste buna imgelerin disavurumu falan diyor millet de kapisinda kuyruk olup hayranlikla konusuyor.yada ne bileyim bi film hakkinda millet konusuyor, baba burda xx'e selam cakmis, karakterin yasadigi dilemma muthis yansimis so what ya
mesela performans sanatlari oluyor, amcam yatagin altinda dolasiyor iste buna imgelerin disavurumu falan diyor millet de kapisinda kuyruk olup hayranlikla konusuyor.
yada ne bileyim bi film hakkinda millet konusuyor, baba burda xx'e selam cakmis, karakterin yasadigi dilemma muthis yansimis so what yani?
efendime soyliyim dadaist bir resim var. agiz, burun, got, bas birbirine girmis. millet hayran hayran bakiyor. noldu simdi? sanatci kendine bir dunya yaratip onu aciklamissa banane bundan?
bisey komikse, duygusalsa, estetikse neden saf haliyle ifade etmiyorlar da boyle sacma sapan dolambacli yollarla ifade ediyorlar?
lutfen aydinlatin beni.
yada ne bileyim bi film hakkinda millet konusuyor, baba burda xx'e selam cakmis, karakterin yasadigi dilemma muthis yansimis so what yani?
efendime soyliyim dadaist bir resim var. agiz, burun, got, bas birbirine girmis. millet hayran hayran bakiyor. noldu simdi? sanatci kendine bir dunya yaratip onu aciklamissa banane bundan?
bisey komikse, duygusalsa, estetikse neden saf haliyle ifade etmiyorlar da boyle sacma sapan dolambacli yollarla ifade ediyorlar?
lutfen aydinlatin beni.
0
Bazi sanatlari sen anlamiyorsun, bazi sanatlarinsa gercekten ici bos. Fazla kasma yani.
0
okuman lazım
Yeterli bilgi birikimine sahip olmadığın için anlayamıyorsun.
Croce’nin sanat eleştirisinde sezgisellil var ve siz iç güdüsel olarak bu şekilde anlamaya çalışıyorsun.
Croce bunu ortaya attığında modern sanat daha yeni filiz vermişti aradan neredeyse bir yüz yıl geçti.
O bilgilere sahip olmadan anlaman mümkün değil. Gerçekten merak ediyorsan okuyabilirsin.
Bugün sanat eleştirisi max raphael baz alınıyor. Sadece sezgisellik çok geride kaldı ve demode.
İzleyici olarak eğer yeterli birikimin yoksa bunun bilincinde olmam ve bazı şeyleri eleştirmemen gerek.
O referansı bilmiyorsan sadece adını duymuş yanda işine anlamadan baktıysan o inceliği anlayamamışsan bu işin sorunu değildir. Zaten sanatçının hedef kitlesi içinde değilsin. Sen anla diye yapmıyor.
Duygusal haz değil düşünsel hazza sahip olanlar için yapıyor
Yeterli bilgi birikimine sahip olmadığın için anlayamıyorsun.
Croce’nin sanat eleştirisinde sezgisellil var ve siz iç güdüsel olarak bu şekilde anlamaya çalışıyorsun.
Croce bunu ortaya attığında modern sanat daha yeni filiz vermişti aradan neredeyse bir yüz yıl geçti.
O bilgilere sahip olmadan anlaman mümkün değil. Gerçekten merak ediyorsan okuyabilirsin.
Bugün sanat eleştirisi max raphael baz alınıyor. Sadece sezgisellik çok geride kaldı ve demode.
İzleyici olarak eğer yeterli birikimin yoksa bunun bilincinde olmam ve bazı şeyleri eleştirmemen gerek.
O referansı bilmiyorsan sadece adını duymuş yanda işine anlamadan baktıysan o inceliği anlayamamışsan bu işin sorunu değildir. Zaten sanatçının hedef kitlesi içinde değilsin. Sen anla diye yapmıyor.
Duygusal haz değil düşünsel hazza sahip olanlar için yapıyor
0
fasulyek +1
sanat dediğimiz şey bir tür bilim aslında. sanatsal dergiler kitaplar okumak lazım. yoksa basit izleyici olarak kalmak durumundasın.
sanat dediğimiz şey bir tür bilim aslında. sanatsal dergiler kitaplar okumak lazım. yoksa basit izleyici olarak kalmak durumundasın.
0
O ağzı burnu birbirine kaymış dediğin tablolar genelde Picasso'nun eserleridir. Bu tekniğin adını bilmiyorum ama beğenilme sebebi; sanatçının o "şeyi" çizecek kafaya ulaşmış olmasıdır. Kolun birinin ters olmasını gören herkes çizebilir ama o yaratıcılığa herkes ulaşamaz. Çünkü bir şeyi çizmeden(boyamadan) önce onu kafanda canlandırman gerek. İşte bu hayal gücünün aşmışlığı bir çok insanı etkiler ve takdir görür bu eserlerin bazıları.
Örnek: photos.app.goo.gl
Kadına dikkatli bak bu bir Picasso tablosunun fotosu, evimde asılı duvarda. Bu karmaşıklığı kafanda oluşturup bunu görsele dökmek için eşsiz bir hayal gücü gerekir. Yoksa öğrenciler bile bakarak yapabilir aynısını. Mesele o değil yani.
Diğer konularda da emin ol bu tip arka planda takdir görmeye değer şeyler vardır.
Bir şeyi beğenmek için bazı kriterler vardır. Bunlardan biri mesela herkesin o şeyi beğenmemesidir. Sen ben beğenirsek zaten o şey özelliğini yitirmiş demektir bazı kişilerce.
Yine bir şeyin beğenilmesi için üstünde çok fazla emek, bilgelik, efor sarfedilmiş olmalıdır ama aynı zamanda bu eforun gizlenmiş olması da gerekir. Sanat bazı durumlarda budur işte.
Örnek: photos.app.goo.gl
Kadına dikkatli bak bu bir Picasso tablosunun fotosu, evimde asılı duvarda. Bu karmaşıklığı kafanda oluşturup bunu görsele dökmek için eşsiz bir hayal gücü gerekir. Yoksa öğrenciler bile bakarak yapabilir aynısını. Mesele o değil yani.
Diğer konularda da emin ol bu tip arka planda takdir görmeye değer şeyler vardır.
Bir şeyi beğenmek için bazı kriterler vardır. Bunlardan biri mesela herkesin o şeyi beğenmemesidir. Sen ben beğenirsek zaten o şey özelliğini yitirmiş demektir bazı kişilerce.
Yine bir şeyin beğenilmesi için üstünde çok fazla emek, bilgelik, efor sarfedilmiş olmalıdır ama aynı zamanda bu eforun gizlenmiş olması da gerekir. Sanat bazı durumlarda budur işte.
0
sanatcı özgür üretebildiği zaman ifadesi de o derece kişisel oluyor. biz soru sormayan, merak etmeyen ve hayal kurmayan bir yapida yetistirildigimiz için sanata bakış açımız çok düz. özgür irademiz olduğunu düşünmüyorum. sunulan seçeneklerden tercih yapıyoruz sadece, bu da bizi güvende ve iyi hissettiriyor kendi kararlarımızı verdiğimizi düşündüğümüz için. müzik zevki bile turkiyede bu kadar kısıtlı iken, modern veya klasik sanatlara ilgi alaka duymamak ve anlamamak çok normal. resimden hiç anlamam ama firca darbelerini incelemeyi çok seviyorum, vuruş açısı, kabarık boyalar. farklı renk boyaların katman katman hali. ama ressamın ifade ederken hangi yolu tercih ettiğini neyi resmettigimi anlamak için biraz bilgili olmak gerekli hem teknik hem de yapıldıgı dönem hakkında.
marilyn manson su anda bu kadar unluyse, zamanında menajerleri onu özgür bıraktığı içindir. kafasına göre takılmış herif. adamların doğal hali bu. sanatın her zaman güzel olması gerekmiyor
marilyn manson su anda bu kadar unluyse, zamanında menajerleri onu özgür bıraktığı içindir. kafasına göre takılmış herif. adamların doğal hali bu. sanatın her zaman güzel olması gerekmiyor
0
hoaxes.org
en.wikipedia.org
Özet: Maymuna resim yaptırıp çaktırmadan sergiye koyuyorlar. Eleştirmen birkaç tip resimleri öve öve bitiremiyor.
Bu tabii ki modern sanat çöptür manasına gelmez fakat belli bir kısmının çöp olduğu gösterir. Yani maymun elinden çıkma bir şeyi ayırt edemiyorsun, bu biraz kötü. Tabi bazıları da diyor ki: "Maymunmuş insanmış yapay zekaymış sanatçının bir önemi yok, sanat izleyici insanın o şeyi sanat olarak algıladığı ve onun üstüne duygusal düşünsel yorumlar yapmaya başladığı anda başlar." Falan filan. Bu tartışmalar bitmez.
en.wikipedia.org
Özet: Maymuna resim yaptırıp çaktırmadan sergiye koyuyorlar. Eleştirmen birkaç tip resimleri öve öve bitiremiyor.
Bu tabii ki modern sanat çöptür manasına gelmez fakat belli bir kısmının çöp olduğu gösterir. Yani maymun elinden çıkma bir şeyi ayırt edemiyorsun, bu biraz kötü. Tabi bazıları da diyor ki: "Maymunmuş insanmış yapay zekaymış sanatçının bir önemi yok, sanat izleyici insanın o şeyi sanat olarak algıladığı ve onun üstüne duygusal düşünsel yorumlar yapmaya başladığı anda başlar." Falan filan. Bu tartışmalar bitmez.
0
levent bilgen
Türkiye’de 90’lı yıllardaki anlamıyla hala “mafya” var mı? Siyasilerin araçsallaştırdığı ya da kendileri için baskı unsuru olabilen, parasal güce ve derin siyasî ilişkilere sahip, eli silahlı adamları olup kendince infazlar yapan, adam kaçırma, tehdit, şantaj vs. gibi çeşitli eylemsel karşılıkları o
Türkiye’de 90’lı yıllardaki anlamıyla hala “mafya” var mı?
Siyasilerin araçsallaştırdığı ya da kendileri için baskı unsuru olabilen, parasal güce ve derin siyasî ilişkilere sahip, eli silahlı adamları olup kendince infazlar yapan, adam kaçırma, tehdit, şantaj vs. gibi çeşitli eylemsel karşılıkları olan bir yapılanmadan bahsediyorum.
Ya da siz var diyorsanız gücünün eylemsel karşılığı ve toplumsal iktidarı var mı bunların?
Siyasilerin araçsallaştırdığı ya da kendileri için baskı unsuru olabilen, parasal güce ve derin siyasî ilişkilere sahip, eli silahlı adamları olup kendince infazlar yapan, adam kaçırma, tehdit, şantaj vs. gibi çeşitli eylemsel karşılıkları olan bir yapılanmadan bahsediyorum.
Ya da siz var diyorsanız gücünün eylemsel karşılığı ve toplumsal iktidarı var mı bunların?
0
Feto bir mafya değil miydi mesela? Polis ve asker de silahlı gücü değil miydi? Şu an mafya yapılanmalarına rahmet okutacak durumdayız.
0
Toplumun dinamiğini bozan şeyler yasaklanıyor, bu yasakları delmek de para kazandırıyor. Uyuşturucu ticareti, fuhuş, insan kaçakçılığı, piyasaya sahte para sürme... Mafya'dan kasıt bu işleri örgütlü bir şekilde yapan topluluklarsa tabi ki vardır. İllegal iş yapan adam devletin kendisini korumasını bekleyemeyeceğine göre kendini ve çıkarlarını korumak için adam besler, silahı ve askerleri olur, içinde bulunduğu süreçler rakiplerini ortadan kaldırmasını gerektirir, politikacılarla aynı masada oturur, çıkar ilişkileri kurar...
0
ismini verip yeğenlerinin hışmına uğramak istemediğim şahsı tarif etmişsiniz (öyle de korkağım).
açık havada konuşma yapıp yüzlerce kişiye dinletebilen birinin toplumsal iktidarı ve bu iktidar sonucunda eylem gücü olması beklenen bir sonuçtur.
açık havada konuşma yapıp yüzlerce kişiye dinletebilen birinin toplumsal iktidarı ve bu iktidar sonucunda eylem gücü olması beklenen bir sonuçtur.
0
90'lı yıllardaki gibi çok ve büyük ölçekte yok, o zamanlar (ve o zamanlara kadar) birbirinden farklı ve birbirine rakip bir çok babanın kendi örgütü vardı. Yanlış hatırlamıyorsam sadettin tantan zamanında bir çoğu çökertildi, akp iktidarı ile birlikte de neredeyse isim soyisim anlamında mafya babası kalmadı.
90'lı yıllardan beri mafya babaları bitirildi ama ciddi örgütlenen adları hepimizce bilinen bazı örgütlerin gücü bölgesel olarak hala devam ediyor.
İstanbul'da belirli bazı bölgelerde sevgi pıtırcığı olan ve siyasi partileri de bulunan bu arkadaşlara haraç vermeden ticaret yapabilmeniz çok zor.
Adına haraç demiyorlar ama, küçük esnafı gazete abonesi yapıyorlar, dergi satıyorlar. Büyük tüccarlardan da doğrudan "partiye bağış" adı altında yüklü ödeme alıyorlar.
90'lı yıllardan beri mafya babaları bitirildi ama ciddi örgütlenen adları hepimizce bilinen bazı örgütlerin gücü bölgesel olarak hala devam ediyor.
İstanbul'da belirli bazı bölgelerde sevgi pıtırcığı olan ve siyasi partileri de bulunan bu arkadaşlara haraç vermeden ticaret yapabilmeniz çok zor.
Adına haraç demiyorlar ama, küçük esnafı gazete abonesi yapıyorlar, dergi satıyorlar. Büyük tüccarlardan da doğrudan "partiye bağış" adı altında yüklü ödeme alıyorlar.
0
fetö mafyaysa tayyip marul heralde. fetö şamaroğlanından başka hiçbişey değildir. gerçek anlamda mafya yok, mafyalaşmış devlet var. İnfazlar yapan, adam kaçırma, tehdit, şantaj vs. hepsi iktidar tarafında icra ediliyor, bayağı da ustalaşıyorlar artık. Ak Parti sağolsun mafya ya gerek kalmadı yerli ve milli mafya olarak oraya da kendilerini atadılar. hayaldi gerçek oldu.
0
90'lardaki anlamıyla yok. akp neredeyse hepsiyle anlaşıp gelirlerinin belirli ölçüde kaybolmayacağı garantisi karşılığında faaliyetlerini durdurmasını sağladı. anlaşamadıklarını pasifize etti, ellerini kollarını bağladı. bir kısım sonradan akp ile anlaşmak durumunda kaldı, diğerleri elini eteğini çekmek zorunda kaldı.
kısmen istanbul, doğu marmara, batı karadeniz ve eskişehir bölgeleri için konuşacak olursam; gerek büyüdüğüm çevrede gerekse akrabalık ilişkilerinde ülkenin en babalarıyla bağlantısı olan insanlar oldu hep. zaten bu adamlar çekirdekten büyüyüp yetiştiği için bilinen noktalara gelene kadar çok insanın işini görmüş, sosyal bağlantılar kurmuş ve bu sayede etki alanlarında saygı görmüş insanlar. mafyaları bitirmek de bu yüzden kolay değil, en tepesini içeri atınca faaliyetler durmuş olmuyor. haliyle akp işi kökten çözmek için halihazırda teşkilatlanmış ve çoğunluğu sağcı-muhafazakar olan bu kesimleri kendi "davasına" katmaya çalıştı. akp kendi başına güçlü bir teşkilat olunca bir kısım mafyöz teşkilatlar akp'ye yanaşmakta bir sorun görmediler. akp gerek tatlılıkla gerekse devletin gücünü kullanarak bu teşkilatları yavaş yavaş içten çözdü. tabii bu sırada ekmeğinden ve gücünden olan babalarla masa başında anlaşmalarını yaptı. açıkçası çoğu akp'nin maşası olmayı bırak, adlarının yanında anılmasını bile istemedi. tabii bahsettiğim bu tipler daha önceden de hükümetlerle birlikte çalışmış insanlar değil, bağımsız mafya diyebiliriz.
herkesin bildiği sedat peker var işte akp'ye yanlayan, onun haricinde benim gerçek hayattan bildiklerimden kimse açıkça yanında durmadı. zaten çoğu mafya usulünün eskisi kadar rahat yürümeyeceğinin farkındaydı. büyükleri hapiste ölümü bekledi, nispeten küçükleri etki alanlarını ve sosyal bağlarını kullanarak "esnaf" ya da "iş adamı" oldular. kafe işletmecisi olup çoluk çocuğa karışanı bile var.
kısmen istanbul, doğu marmara, batı karadeniz ve eskişehir bölgeleri için konuşacak olursam; gerek büyüdüğüm çevrede gerekse akrabalık ilişkilerinde ülkenin en babalarıyla bağlantısı olan insanlar oldu hep. zaten bu adamlar çekirdekten büyüyüp yetiştiği için bilinen noktalara gelene kadar çok insanın işini görmüş, sosyal bağlantılar kurmuş ve bu sayede etki alanlarında saygı görmüş insanlar. mafyaları bitirmek de bu yüzden kolay değil, en tepesini içeri atınca faaliyetler durmuş olmuyor. haliyle akp işi kökten çözmek için halihazırda teşkilatlanmış ve çoğunluğu sağcı-muhafazakar olan bu kesimleri kendi "davasına" katmaya çalıştı. akp kendi başına güçlü bir teşkilat olunca bir kısım mafyöz teşkilatlar akp'ye yanaşmakta bir sorun görmediler. akp gerek tatlılıkla gerekse devletin gücünü kullanarak bu teşkilatları yavaş yavaş içten çözdü. tabii bu sırada ekmeğinden ve gücünden olan babalarla masa başında anlaşmalarını yaptı. açıkçası çoğu akp'nin maşası olmayı bırak, adlarının yanında anılmasını bile istemedi. tabii bahsettiğim bu tipler daha önceden de hükümetlerle birlikte çalışmış insanlar değil, bağımsız mafya diyebiliriz.
herkesin bildiği sedat peker var işte akp'ye yanlayan, onun haricinde benim gerçek hayattan bildiklerimden kimse açıkça yanında durmadı. zaten çoğu mafya usulünün eskisi kadar rahat yürümeyeceğinin farkındaydı. büyükleri hapiste ölümü bekledi, nispeten küçükleri etki alanlarını ve sosyal bağlarını kullanarak "esnaf" ya da "iş adamı" oldular. kafe işletmecisi olup çoluk çocuğa karışanı bile var.
0
se se ge
Soru başlıkta mevcuttur arkadaşlar. Telefondan beklentilerimHızİyi bataryaİyi kameraDiye sıralayabilirim. Tabii ki daha birçok detay olabilir ama ilk sırada bunlar var.Tavsiyelerinize açığım.
Soru başlıkta mevcuttur arkadaşlar. Telefondan beklentilerim
Hız
İyi batarya
İyi kamera
Diye sıralayabilirim. Tabii ki daha birçok detay olabilir ama ilk sırada bunlar var.
Tavsiyelerinize açığım.
Hız
İyi batarya
İyi kamera
Diye sıralayabilirim. Tabii ki daha birçok detay olabilir ama ilk sırada bunlar var.
Tavsiyelerinize açığım.
0
işimdeyim gücümdeyim
İşyerindeki bir bilgisayar bir anda kapanır ve hiç açılmamaya başlar. İvedi kullanımı gerektiği için mevcut harddiski başka bir bilgisayara takılarak yeni kasa çalışır halde teslim edilir. Bir saat sonra o bilgisayar da aynı şekilde bozulur. Bu bilgisayarlar küçük boy bir güç kaynağına (UPS) bağlana
İşyerindeki bir bilgisayar bir anda kapanır ve hiç açılmamaya başlar. İvedi kullanımı gerektiği için mevcut harddiski başka bir bilgisayara takılarak yeni kasa çalışır halde teslim edilir. Bir saat sonra o bilgisayar da aynı şekilde bozulur. Bu bilgisayarlar küçük boy bir güç kaynağına (UPS) bağlanarak çalıştırıldığı için güç kaynağından şüphelenilir. Birinci bilgisayarın PSU'su değiştirilir, aynı şekilde arıza devam etmektedir. Arızanın anakart kaynaklı olduğu anlaşılır.
Ortak öğeler: Tek çıkışlı UPS ve harddisk.
Sizce şüpheli hangisi? PSU'da hiçbir hasar yokken UPS'teki akımla ilgili bir arıza anakartı etkiler mi? Peki ilk takıldığında normal çalışan bir Harddisk içindeki gizli bir sorun sebebiyle anakartı yakar mı? Bu konularla ilgili arkadaşlardan yorum bekliyorum.
Ortak öğeler: Tek çıkışlı UPS ve harddisk.
Sizce şüpheli hangisi? PSU'da hiçbir hasar yokken UPS'teki akımla ilgili bir arıza anakartı etkiler mi? Peki ilk takıldığında normal çalışan bir Harddisk içindeki gizli bir sorun sebebiyle anakartı yakar mı? Bu konularla ilgili arkadaşlardan yorum bekliyorum.
0
Bilgisayarı çalıştırdığında ekran hiç gelmiyorsa hdd değildir sorun, anakarttır. Hdd olmadan da pc çalışır, bios'da kalır.
0
Arkadaşlar sorumu anlamamışsınız.
Sorun şu anda anakartta onun farkındayım. Ben, bu soruna en başta neyin sebep olmuş olabileceğini soruyorum.
Sorun şu anda anakartta onun farkındayım. Ben, bu soruna en başta neyin sebep olmuş olabileceğini soruyorum.
0
oo mevzu derinmiş. hdd sanmıyorum anakart yaksın. ben hep bişeyler döktüğüm için yaktım şimdiye kadar. hdd bozuk olduğunda anakart arızası gibi göründüğünü biliyorum. belki etikiliyordur. birinci bilgisayarda hdd niye değişmedi? psu bozulmaz kolay kolay zaten. yeni hdd ile deneyin öyle emin olun anakartın bozuk olduğundan.
0
UPS hatalı olsa anakarta zarar veremez, UPS 220 V veriyor, PSU'da bu 220 voltu alıp gerekli voltajlara düşürüyor.
UPS hatalı bir çıkış verse PSU arızalanır, düşük bir ihtimal anakarta hatalı voltaj verir. Peki iki farklı PSU da bu düşük ihtimali gerçekleştirip anakartları mı yaktı?
Tuhaf.
Ama sorunun hdd olmadığı kesin, UPS çıkışları kontrol edilip ölçülmeli.
UPS hatalı bir çıkış verse PSU arızalanır, düşük bir ihtimal anakarta hatalı voltaj verir. Peki iki farklı PSU da bu düşük ihtimali gerçekleştirip anakartları mı yaktı?
Tuhaf.
Ama sorunun hdd olmadığı kesin, UPS çıkışları kontrol edilip ölçülmeli.
0
blackidom
Teledünya, digitürk, tivibu gibi platformlarda olan muhteşem yabancı ama türk dublaj yapılan kanallar var. Discover, nat geo gibi örnekleri de olmakla birikte; örneğin animal planet, viasat nature, science&vie gibi cok az kişinin izlediğinden emin oldugum kanallar var. Bu kanalları yöneten medya şir
Teledünya, digitürk, tivibu gibi platformlarda olan muhteşem yabancı ama türk dublaj yapılan kanallar var. Discover, nat geo gibi örnekleri de olmakla birikte; örneğin animal planet, viasat nature, science&vie gibi cok az kişinin izlediğinden emin oldugum kanallar var. Bu kanalları yöneten medya şirketleri günde 24saat*30günlük yayının dublajına harcadıgı 1 aylık parayı nasıl çıkarıyorlar acaba? Değer mi bu efora Türkiye gibi dizi izlenen bir memlekette?
0
Reklam?
Bizim patronun esinin bir firmasi var, belgesel kanallarinda reklam veriyorlar. Korkunc paralar gittiginden bahsetmisti reklama. Baska neyden kazanacaklar.
Bizim patronun esinin bir firmasi var, belgesel kanallarinda reklam veriyorlar. Korkunc paralar gittiginden bahsetmisti reklama. Baska neyden kazanacaklar.
0
O kanallar bekleme salonlarının falan vazgeçilmezi. Sabahtan akşama kadar da vinci learning yayınlayan dişçi klinikleri falan var. Reklam geliri almaları normal.
0
Aldıkları reklamlar ve bir de platform aboneliklerinden elde ettikleri gelirler. Zaten çoğu program tekrar tekrar defalarca yayınlanıyor bu tematik kanallarda. Digitürk'ün dizi komedi kanalında her halde 20. kez Friends başladı geçenlerde. Ya da İztv'nin her yıl üç tane filan yeni belgeseli oluyor. Eski programları döndürüp döndürüp koyuyorlar.
Pazartesi günüydü galiba aynı anda hem Home&Entertainment kanalında hem de Gurme kanalında Wilco'nun programları vardı. Adamın bile programın bu kadar çok tekrar yaptığından haberi olmayabilir.
Pazartesi günüydü galiba aynı anda hem Home&Entertainment kanalında hem de Gurme kanalında Wilco'nun programları vardı. Adamın bile programın bu kadar çok tekrar yaptığından haberi olmayabilir.
0
hz emreyiz
Adamın belki bizim apartmanda 10 tane dairesi var. Emlakçıyla da anlaşmışlar kiralar elden yatacak diye.Şehir dışında olduğumdan internetten yatıracağımı söylemek için aradım. Adam dedi aman sakın kira ödemesidir kısmını işaretleme.Şimdi anladığım kadarıyla bu çakallar vergi kaçırıyor. 10 tane daire
Adamın belki bizim apartmanda 10 tane dairesi var.
Emlakçıyla da anlaşmışlar kiralar elden yatacak diye.
Şehir dışında olduğumdan internetten yatıracağımı söylemek için aradım. Adam dedi aman sakın kira ödemesidir kısmını işaretleme.
Şimdi anladığım kadarıyla bu çakallar vergi kaçırıyor. 10 tane daire olduğunu düşünürsek adamın eline her ay 10-15 bin lira vergisiz nakit para geçiyor.
Bak şimdi kinlendim ben bunlara. Biz enayi miyiz de vergi ödüyoruz lan.
Şimdi gelelim soru kısmına. Bundan sonraki aylarda vergi ödemesidir kısmını işaretlesem maliyeciler bunları enseler mi? Ben bunları enseletirsem zarara girer miyim? Ne bilim evden falan atmasınlar. Veyahut en zararsız nasıl enseletirim.
Ya da enseletmeli miyim?
Emlakçıyla da anlaşmışlar kiralar elden yatacak diye.
Şehir dışında olduğumdan internetten yatıracağımı söylemek için aradım. Adam dedi aman sakın kira ödemesidir kısmını işaretleme.
Şimdi anladığım kadarıyla bu çakallar vergi kaçırıyor. 10 tane daire olduğunu düşünürsek adamın eline her ay 10-15 bin lira vergisiz nakit para geçiyor.
Bak şimdi kinlendim ben bunlara. Biz enayi miyiz de vergi ödüyoruz lan.
Şimdi gelelim soru kısmına. Bundan sonraki aylarda vergi ödemesidir kısmını işaretlesem maliyeciler bunları enseler mi? Ben bunları enseletirsem zarara girer miyim? Ne bilim evden falan atmasınlar. Veyahut en zararsız nasıl enseletirim.
Ya da enseletmeli miyim?
0
abi enselenmesini istiyorsan bimerden kimlik bilgilerini verip, kimliğim gizli kalsın şekilde şikayet et. tepesine binerler.
biz kıt kanaat vergimizi veriyoruz. bak kirac girdi 2 ay oturdu işi bozuldu çıktı, vergi bildiriminde bulunduk, ev boş ama onun bile vergisini ödüyorsak bu tür şerefsizlerin de ödemesi lazım.
ben olsam şikayet ederdim. belli ki malum partili zaten, hak yemeyi sevdiğine göre.
biz kıt kanaat vergimizi veriyoruz. bak kirac girdi 2 ay oturdu işi bozuldu çıktı, vergi bildiriminde bulunduk, ev boş ama onun bile vergisini ödüyorsak bu tür şerefsizlerin de ödemesi lazım.
ben olsam şikayet ederdim. belli ki malum partili zaten, hak yemeyi sevdiğine göre.
0
Enselet tabi acıma. Böyle vergi kaçıra kaçıra 10 daire yapmış belli ki. Atarlarsa atsınlar işi mahkemeye götüremez, sen götürürsen ya da götürmekle tehdit edersen depozitonu geri istersin. Ev mi yok?
0
Maliyeye ihbar et. Normalde şirketleri ihbar edince kesilen cezadan ihbarcıya da ödül parası veriyorlar. Ev kirası durumunda ne olur bilmiyorum.
Ama kimliğin kesinlikle açıklanmaz merak etme. Ev sahibinin haberi olmaz senin şikayet ettiğinden. Tabii eğer herhangi bir imada bulunmazsan.
Ama kimliğin kesinlikle açıklanmaz merak etme. Ev sahibinin haberi olmaz senin şikayet ettiğinden. Tabii eğer herhangi bir imada bulunmazsan.
0
Maliyeyi arıyorsun adamın bilgilerini veriyorsun ismini söylemiyorsun. Gidip çöküyorlar.
0
işin aptallığı benim kuzenimin öğrenciyken bana gönderdiği 300-400 tl için bile eve "kira geliriniz var da vergi kaçırıyorsanız bak büyük suç hee" şeklinde yazı gönderen maliyenin bu denli nakit akış-harcaması olan birinin peşine bunca zamandır düşmemesi.
ha bankaya bu aldığı parayı hiç yatırmıyordur, %100 nakit çalışıyordur onu bilemem.
ha bankaya bu aldığı parayı hiç yatırmıyordur, %100 nakit çalışıyordur onu bilemem.
0
Bi osuruk vergisi yok, adam da kendince önlem almış. Vergilerinin nereye gittiği belirsiz. Godamanların milyonluk vergi borçları silinmiş vs vs...
Bu vergi kaçırmayı etik ve yasal yapmıyor ama adam sana ne etti ? Bırak maliye arasın bulsun...
Bu vergi kaçırmayı etik ve yasal yapmıyor ama adam sana ne etti ? Bırak maliye arasın bulsun...
0
acıma ahlaksız herife.
ulan benim maaşımın %40'ından fazlası vergiye gidiyor, beyefendi elden kira alıyor.
direktoman şikayet.
ulan benim maaşımın %40'ından fazlası vergiye gidiyor, beyefendi elden kira alıyor.
direktoman şikayet.
0
plastic_angel
Booking'e güvenim kalmadı artık.. Evin konumu olarak gösterilen yerler hep firmanın merkez ofisi veya firmanın daha pahalı olan evlerine ait... Dairenin tamamını tutmak istediğinizde siz hangi yöntemi kullanıyorsunuz?
Booking'e güvenim kalmadı artık.. Evin konumu olarak gösterilen yerler hep firmanın merkez ofisi veya firmanın daha pahalı olan evlerine ait...
Dairenin tamamını tutmak istediğinizde siz hangi yöntemi kullanıyorsunuz?
Dairenin tamamını tutmak istediğinizde siz hangi yöntemi kullanıyorsunuz?
0
Booking'de resimler çok yanıltıcı olabiliyor, ona katılıyorum. Ama şu ana kadar, verilen adresten farklı konumdaki bir yer ile hiç karşılaşmadım çok şükür, gerçi sadece üç kere falan daire tarzı, ev tutmuşluğum var, hepsi yurt dışı idi bu arada. Yorumların hepsini okurum, az yorumlu, yeni markete konulan bir yerse hiç risk almam, tutmam. Böyle bir şey başıma gelse Booking'e şikayet eder, bir bine katar, yorumumda da mekanı yerin dibine sokarım. Pardon soruya cevap yazmamışız: booking
0
Airbnb, trivago, booking hepsine bakarım. Ratingler önemli tutmadan önce.
0
Otelse ebookers.com. Vergileri bastan hasapliyor, puan kazaniyorsun. Bookingden daha iyi.
Ev icinde airbnb.
Ev icinde airbnb.
0
asuturias
Zor mu? Artıları eksileri neler? Bir de 6 ay Almanyada çalışıp 6 ay turkiyede olma muhabbeti nedir? Bunun literatürde bir adı var mı?
Zor mu? Artıları eksileri neler? Bir de 6 ay Almanyada çalışıp 6 ay turkiyede olma muhabbeti nedir? Bunun literatürde bir adı var mı?
0
6 ay çalışıp 6 ay burada olmanın adı turist vizesiyle kaçak çalışmak olsa gerek.malum 6 aydan fazla kalamıyorsunuz turist olarak ülkede.
0
@ozdek turist vizesi 3 aylık (90 gün) oluyor. Turist vizesine çalışma izni verilmiyor. Ayrıca kaçak çalışan işçiler "enseleneceği" için ülkeden çıkış yapmazlar.
0
Ben Almanya'da işçi olarak çalıştım, çalıştığım Amerikan firmasında üst düzey yönetici ya da danışman olarak çalışan başka işçi Türkler de vardı ama kimsenin 6 ayda 1 girip çıkma diye bir olayı yoktu. Gider gitmez zaten 4 yıllık oturum kartını veriyorlar, hiç duymadım girip çıkma olayını.
0
Girip çıkma olayı Almanya için geçerli. 6 aydan uzun süre ülkede kalmayınca oturumun iptal oluyor diye biliyorum. Almanya'dan emekli olan türkler gidip geliyor böyle.
Zorluğunu bilemem ama çalışma saatleri falan bizdeki gibi uzun değil.
Zorluğunu bilemem ama çalışma saatleri falan bizdeki gibi uzun değil.
0
Bunu Türkiye vatandasi ama Almanya´dan sinirsiz oturumu olan emekliler yapiyor. Boyle calisir durumda kimseyi tanimiyorum.
0
emeklililer yapmıyor
67 yaşına kadar çalışıp tam emeklisi olanların gir-çık yapmasına gerek yok onlar oturumu taşıyor, geliyor buraya
esas tam emekli olmamış, hala oranın arbeitsamt'ına evrak vermesi gereken, 67yi doldurup "sen artık çalışamazsın" denmemiş kişiler,sosyal yardım alanlar, hala orada ikameti olanlar (olması gerekenler),gir- çık yapıyor. çünkü randevulu çalışıyor arbeitsamt'lar ve yabancı daireleri, randevuna gitmezsen canına okuyorlar, yardımını filan kesiyorlar muhabbet bu.
67 yaşına kadar çalışıp tam emeklisi olanların gir-çık yapmasına gerek yok onlar oturumu taşıyor, geliyor buraya
esas tam emekli olmamış, hala oranın arbeitsamt'ına evrak vermesi gereken, 67yi doldurup "sen artık çalışamazsın" denmemiş kişiler,sosyal yardım alanlar, hala orada ikameti olanlar (olması gerekenler),gir- çık yapıyor. çünkü randevulu çalışıyor arbeitsamt'lar ve yabancı daireleri, randevuna gitmezsen canına okuyorlar, yardımını filan kesiyorlar muhabbet bu.
0
earl boykins
arkadaşım telefon alacak ama internetten bi kaç link gönderdim ithalat garantili amlak istemiyorum diyor. ne olabilir ki ithalat garantili telefonda? mesela şunu önerdim.https://www.hepsiburada.com/xiaomi-mi-a2-64-gb-ithalatci-garantili-p-HBV00000CQC05
arkadaşım telefon alacak ama internetten bi kaç link gönderdim ithalat garantili amlak istemiyorum diyor. ne olabilir ki ithalat garantili telefonda?
mesela şunu önerdim.
www.hepsiburada.com
mesela şunu önerdim.
www.hepsiburada.com
0
İthalat garantisi olunca genelde alelade bir elektronikçi servis olarak gösteriliyor. Kvk gibi kurumsal değil.
0
LG G3 kullanıyordum. En başta herhangi bir sorunu yoktu ama daha sonra ekranda sarı leke ve aşırı ısınma sorunu peydah oldu. Bu, LG G3'lerde (ve LG'nin bazı modellerinde) kronik sorun ve LG böyle durumlarda doğrudan onarıma ya da birkaç defa tekrarlanmışsa veya çok karşılaşılan bir sorunsa bir üst model ile değiştirmeye gidiyor. Kardeşiminki LG garantili iken telefonunda sorun çıktığında hiçbir sıkıntı yapmadan bir üst model ile değiştirdiler. Benimki ithalat garantili diye ithalatçı servis doğrudan bana kullanıcı hatası dedi.
Bu sadece benim başımdan geçmiş ve garanti türleri arasındaki farkı gösteren tek bir örnek.
Teknoloji şans işi gerçi ama yine de göz önünde bulundurmakta fayda var.
Bu sadece benim başımdan geçmiş ve garanti türleri arasındaki farkı gösteren tek bir örnek.
Teknoloji şans işi gerçi ama yine de göz önünde bulundurmakta fayda var.
0
Belki bir ihtimal telefon bozulursa belki ithalatci tamir etmeyebilir cekincesi. Baska zarari yok, gayet mantikli ithalatci garabtili almak.
0
ovungec zeus
Tr'de banka sektöründe çalışan, iyi ingilizcesi olan biri orada da bankada iş bulabilir mi yoksa çok mu zor olur. Tecrübe olarak sadece 1 yıl çalışma deneyimi var diye düşünelim. Banka olmazsa nerelerde çalışabilir bı kişi?
Tr'de banka sektöründe çalışan, iyi ingilizcesi olan biri orada da bankada iş bulabilir mi yoksa çok mu zor olur. Tecrübe olarak sadece 1 yıl çalışma deneyimi var diye düşünelim. Banka olmazsa nerelerde çalışabilir bı kişi?
0
McDonald's ve Uber'den başlarsın. Denklikler, imza yetkileri, İngilizce'nin native hale gelmesi, ek sertifikalar derken evet ilerleyen dönemde finans sektörüne adım atabilirsin. Gerçi ekonomi bilen adamın bankada çalışmaya ihtiyacı yok. 3-5 para biriktirip katlayabilir eğer ekonomiyi iyi biliyorsa.
0
stavro
Yoksa bir seyler giyip mi? Ciplak yatinca sikinti yasiyor musunuz?Cok rahat degil mi?
Yoksa bir seyler giyip mi? Ciplak yatinca sikinti yasiyor musunuz?
Cok rahat degil mi?
Cok rahat degil mi?
0
yatmam.
boxer la bile yatmam. pijama giyerim. ki sıcak bir ülkedeyim.
bence gece üşütmemek lazim...
boxer la bile yatmam. pijama giyerim. ki sıcak bir ülkedeyim.
bence gece üşütmemek lazim...
0
iç çamaşırı ile bile yatmam yaz da dahil. ya pijama ya şort mutlaka olur. hem alışkanlık, hem de gece kalkmak zorunda kalırsam ugraşmayayım/rezil olmayayım kafası.
0
ben donla yatiyorum yau, yoksa hasta olurum. yazin bile en azindan boxer olur yani ciplak yatinca savunmasiz hissediyorum jdjdkd sanki beni skiyler
0
Çükümün götümün değdiği nevresime nasıl yatayım rahat rahat!
Böyle de bi rahatsızlığım oluyor işte, sanki götüboklunun tekiyim (Bi keresinde seviştiğim bi arkadaşımız seks sonrası uyumadan önce don giyme halime pek takılır olmuş, dalga da geçmişti).Öyle yetiştirildim herhalde, bilemedim. Aynısı evde çıplak ayakla dolaşınca da oluyordu mesela, yatağa girince sanki ayaklarım pis girmiş gibi geliyordu; o yüzden evde terliksiz gezmezdim çorap olmasa bile(şimdilerde aştım bunu, alkış?) . Öte yandan çorapla da asla girilmez yatağa!
Nereden geliyor bu yatak kutsiyeti? çocukluğuma inmemiz lazım galiba, annemin kulakları çınlasın...
Gerçi düşündüm de bu yazki sıcaklara kadar sadece boxer'la uyumuş da değildim peş peşe günler, hiç o kadar sıcak hissetmedim sanırım.
Böyle de bi rahatsızlığım oluyor işte, sanki götüboklunun tekiyim (Bi keresinde seviştiğim bi arkadaşımız seks sonrası uyumadan önce don giyme halime pek takılır olmuş, dalga da geçmişti).Öyle yetiştirildim herhalde, bilemedim. Aynısı evde çıplak ayakla dolaşınca da oluyordu mesela, yatağa girince sanki ayaklarım pis girmiş gibi geliyordu; o yüzden evde terliksiz gezmezdim çorap olmasa bile(şimdilerde aştım bunu, alkış?) . Öte yandan çorapla da asla girilmez yatağa!
Nereden geliyor bu yatak kutsiyeti? çocukluğuma inmemiz lazım galiba, annemin kulakları çınlasın...
Gerçi düşündüm de bu yazki sıcaklara kadar sadece boxer'la uyumuş da değildim peş peşe günler, hiç o kadar sıcak hissetmedim sanırım.
0
yazın çırılçıplak uyumayı çok seviyorum
kışın yine aynı şekilde uyumak istesem de hasta olurum diye çekinip pijamalarla uyuyorum
kışın yine aynı şekilde uyumak istesem de hasta olurum diye çekinip pijamalarla uyuyorum
0
Donsuz yatmam, yatamam. Banyodan sonra havlu bornoz sarılı çok uyudum ama donsuz asla.
Bruce +1
Bruce +1
0
Hiç yatmadım. Donla bile yatınca sağım solum kaşınıyor gibi oluyor, her mevsimde eşofman+tişört kombinasyonuyla yatıyorum.
0
donsuz yatamam, yorgana çarşafa pislerim gibi gelir, rahat hissedemem. ajdjdjdkd
0
Donsuz cirilciplak yatmam. Bu nasil bir cumle ya haha :D
Bazen gecelikle donsuz yattigim olur ama.
Bazen gecelikle donsuz yattigim olur ama.
0
fasulyek
Bauhaus ta falan satılan bir şey midir?Nereden fiziksel olarak bulabilirim
Bauhaus ta falan satılan bir şey midir?
Nereden fiziksel olarak bulabilirim
Nereden fiziksel olarak bulabilirim
0
hangi fırın :) bildiğimiz evin altında, köşe başında olan fırınlardan bahsediyosan ateş tuğlası olarak araştır. ama başka bi şeyse bilemicem.
0
fırının tabanına biraz irmik serp. en yüksek derecede fırının altını ısıt. pizzayı, pideyi, ekmeği ne yapıyorsan artık öyle pişir. güzel oluyor.
taş bulamazsan yani.
taş bulamazsan yani.
0
hlt1985
Evde 2. bilgisayar olarak kullandığım eski bir masaüstü bilgisayarım var. Geçen haftaya kadar normal çalışırken birden aşırı ısınmaya hatta aşırı ısınmadan kapanmaya başladı. İçi zaten temiz kasanın ama pazar günü yine açıp hem kasayı hem de işlemci fanını temizledim. Termal macununu yeniledim. Form
Evde 2. bilgisayar olarak kullandığım eski bir masaüstü bilgisayarım var. Geçen haftaya kadar normal çalışırken birden aşırı ısınmaya hatta aşırı ısınmadan kapanmaya başladı. İçi zaten temiz kasanın ama pazar günü yine açıp hem kasayı hem de işlemci fanını temizledim. Termal macununu yeniledim. Format bile attım. Ama sorun halen devam ediyor.
Termal macun veya havalandırma sorun oluyor desem temizledim fayda etmedi, donanım sorunu var desem geçen güne kadar aynı bilgisayar tıkır tıkır çalışıyordu, format attım o da banamısın demedi. Driver uyumsuzluğu desem durduk yere olur mu böyle birşey.
Ne olabilir bu bilgisayarın sorunu? Bilen fikir yürütebilen çıkar mı?
Not: CPU kullanımına baktım %100' vuruyor ve ısınmaya başlıyor.
Termal macun veya havalandırma sorun oluyor desem temizledim fayda etmedi, donanım sorunu var desem geçen güne kadar aynı bilgisayar tıkır tıkır çalışıyordu, format attım o da banamısın demedi. Driver uyumsuzluğu desem durduk yere olur mu böyle birşey.
Ne olabilir bu bilgisayarın sorunu? Bilen fikir yürütebilen çıkar mı?
Not: CPU kullanımına baktım %100' vuruyor ve ısınmaya başlıyor.
0
cpu nun %100 olması normal degil, gereksiz ne varsa task managerdan kapatabilirsin
0
@acetaminophen peki formatlanmış, termal macun yenilenmiş ve içi temizlenmiş bilgisayar neden böyle birşey yapar ki?
0
@momento walla hiç hatırlamıyorum, kullandım attım hemen. Ayrıca CPU'nun 100% çalışması termal macundan kaynaklanma seçeneğini ortadan kaldırmıyor mu?
0
boot menüsünden cpu ısısına bak derim eğer sıcaklık 100 derecelere çıkıyorsa macunda sıkıntı vardır yada soğutucuda.
0
belki virüs girmiştir o cpu kullanımını 100e vuruyordur. malwarebytes indirip tarat bi.
0
Ranchoddas
merhaba, isveç'e vize almaya çalışıyorum. ilk defa vize alıyorum ve öğrenciyim. her yerde bir şeyler yazıyor ama kafamda toplayamadım. durum şu, annemin sponsorluğunda gideceğim. annem hem emekli resmi olarak, hem de çalışıyor (bu da resmi). hangi belgelere ihtiyacım var ve kaynakları neresi anlamad
merhaba, isveç'e vize almaya çalışıyorum. ilk defa vize alıyorum ve öğrenciyim. her yerde bir şeyler yazıyor ama kafamda toplayamadım. durum şu, annemin sponsorluğunda gideceğim. annem hem emekli resmi olarak, hem de çalışıyor (bu da resmi). hangi belgelere ihtiyacım var ve kaynakları neresi anlamadım, şirket mi, devlet mi, banka mı? belgelerin tam isimleri ne, görünümleri nasıl vb. kafam karman çorman oldu. bilgili bir arkadaş yardımcı olursa çok sevinirim.
0
isveç için kontrol listesine girdim öğrenci belgesinden başka bişey istemiyorlar. ispanya için hazırlanan daha iyi olmuş. 16. maddeye bakarsan senin için yönlendirici olur: turkey.blsspainvisa.com
0
0
neverletyougodown
https://youtu.be/-5OZqMkSAIs?t=958 Neyi anlatıyor, anlayamadım? Konu senin gündüz penguen yayınlaman değil mi?
youtu.be Neyi anlatıyor, anlayamadım? Konu senin gündüz penguen yayınlaman değil mi?
0
Ne gecesi ulan gündüz öğlen saatinde oldu bu olay Taksim yıkılırken bunlar penguen belgeseli yayınlıyordu. Sorulan soruyu savuşturmak için kıvırmış.
0
banagazozalnuri
Netflix'teki dizilerden hangisi B1-B2 arasında bir seviyesi olan biri için uygun olur? Valla aklıma Sponge Bob geliyor benim ama bilemiyorum :/
Netflix'teki dizilerden hangisi B1-B2 arasında bir seviyesi olan biri için uygun olur? Valla aklıma Sponge Bob geliyor benim ama bilemiyorum :/
0
orijinal nick bulamadim
bu kadar hatasız egea bu fiyata olamayacağına göre bu ilandaki çakallık nerede? şöyle düzelteyim soruyu. ilandaki açıklama ne manaya geliyor?https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-fiat-2017-cikisli-hatasiz-boyasiz-tek-fiyat-589745560/detay
bu kadar hatasız egea bu fiyata olamayacağına göre bu ilandaki çakallık nerede?
şöyle düzelteyim soruyu. ilandaki açıklama ne manaya geliyor?
www.sahibinden.com
şöyle düzelteyim soruyu. ilandaki açıklama ne manaya geliyor?
www.sahibinden.com
0
@inheritance bu işlerden pek anlamadığım için sordum zaten. yani oradaki açıklama tam olarak ne manaya geliyor?
0
Adam ruhsatın devrini yapmazsa arazi ne olur? Bu aracı galerici tefeci tipler alır alsa alsa.
0
bialo czerwoni
arkadaşlar tek maç veya ikili kombine oynayabileceğim güvenilir bir bahis sitesi arıyorum.Cep bank'a falan çökmesinler. çok büyük oynayan biri değilim zaten. Maksat üç beş gelir olsun.tempobet falan hala iyi mi? başka yer de önerebilirsiniz .
arkadaşlar tek maç veya ikili kombine oynayabileceğim güvenilir bir bahis sitesi arıyorum.
Cep bank'a falan çökmesinler. çok büyük oynayan biri değilim zaten. Maksat üç beş gelir olsun.
tempobet falan hala iyi mi? başka yer de önerebilirsiniz .
Cep bank'a falan çökmesinler. çok büyük oynayan biri değilim zaten. Maksat üç beş gelir olsun.
tempobet falan hala iyi mi? başka yer de önerebilirsiniz .
0
Bence ya legal sitelere yonel ya da tempobet'ten oyna.
Diger bahis siteleri gelip gecici vurgun siteleri. Isin asli bu. Yok nusretbetmis, yok belarusbetmis, yok dolandirbetmis bunlar cidden bos is. Bunlara para yatiriyorsaniz paraniza cokulme riskini de goze almalisiniz. Senelerdir piyasasa olan, inanilmaz bi pr'i ve sermayesi olan 1x bile cokuyor paraya nihayetinde. Tempo'dan sasilmamali.
Diger bahis siteleri gelip gecici vurgun siteleri. Isin asli bu. Yok nusretbetmis, yok belarusbetmis, yok dolandirbetmis bunlar cidden bos is. Bunlara para yatiriyorsaniz paraniza cokulme riskini de goze almalisiniz. Senelerdir piyasasa olan, inanilmaz bi pr'i ve sermayesi olan 1x bile cokuyor paraya nihayetinde. Tempo'dan sasilmamali.
0
@deathrow ben de öyle düşünüyorum. Ya 3 maç zorunluluğu iki maça düşse çok az da oranlar yükselse gene legalden oynarım
ama
son yaptığım 6 kuponun dördü tek maçtan yattı. Sinir oluyor insan.
Yurtdışında yaşarken yemin ederim bahisle geçiniyordum iyi kötü. basketbol alt üstlere devlet firmaları bile 1.90 oran açıyordu tek maç .
ama
son yaptığım 6 kuponun dördü tek maçtan yattı. Sinir oluyor insan.
Yurtdışında yaşarken yemin ederim bahisle geçiniyordum iyi kötü. basketbol alt üstlere devlet firmaları bile 1.90 oran açıyordu tek maç .
0
atcapar
Pasaportunda Türk vizesi olan yabancı birisi kıbrıs Türk cumhuriyetine gidebilr mi?
Pasaportunda Türk vizesi olan yabancı birisi kıbrıs Türk cumhuriyetine gidebilr mi?
0
Benim anladığım linkteki belgelere sahip olması yetiyor:
mfa.gov.ct.tr
Yabancıların KKTC’ye girişte yanlarında bulundurması gerekenler:
Geçerli pasaport
Kalınacak her gün için £ 85 (seksenbeş İngiliz Sterling)’e denk nakit para
Gidiş/dönüş seyahat bileti
Kalacağı otelin rezervasyonunu gösteren belge
Aile veya arkadaş ziyaretleri için davet mektubu ile davet edenin ismi, adresi, telefonu ve diğer kişisel iletişim bilgileri
Yüksek öğrenim için gelenlerin KKTC’deki üniversitesinden resmi kabul belgesi
İş için seyahat edenlerin KKTC’de bulunan şirketten resmi davet yazısı
mfa.gov.ct.tr
Yabancıların KKTC’ye girişte yanlarında bulundurması gerekenler:
Geçerli pasaport
Kalınacak her gün için £ 85 (seksenbeş İngiliz Sterling)’e denk nakit para
Gidiş/dönüş seyahat bileti
Kalacağı otelin rezervasyonunu gösteren belge
Aile veya arkadaş ziyaretleri için davet mektubu ile davet edenin ismi, adresi, telefonu ve diğer kişisel iletişim bilgileri
Yüksek öğrenim için gelenlerin KKTC’deki üniversitesinden resmi kabul belgesi
İş için seyahat edenlerin KKTC’de bulunan şirketten resmi davet yazısı
0
Hangi ülke vatandaşı? AB vatandaşıysa senden benden rahat girer.
0
orijinal nick bulamadim
bu mereti almak ne zor iş arkadaş yav. o kadar çok faktör var ki araştırırken o da olsun şu da olsun derken uçuk rakamlara çıkıyorsun. yok atmosferik motor olurdu olmazdı, yok 1.0 olmazdı, yok arkada oturanların kafası tavanı deliyordu, parçası pahalıydı, o marka elinde kalırdı, dgs ateisti mümin y
bu mereti almak ne zor iş arkadaş yav. o kadar çok faktör var ki araştırırken o da olsun şu da olsun derken uçuk rakamlara çıkıyorsun. yok atmosferik motor olurdu olmazdı, yok 1.0 olmazdı, yok arkada oturanların kafası tavanı deliyordu, parçası pahalıydı, o marka elinde kalırdı, dgs ateisti mümin yapardı, pompacıyla akraba olurdun derken insan hepten kararsız kalıyor. otobüsle giderken bakıyorsun ortalık clio, linea kaynıyor. al lan bir tane gitsin diyorsun ama işte acemisi olunca da alamıyorsun gönül rahatlığıyla.
ama yine de soracağız mecbur. işte kriterler
- satışa koyunca arayanı soranı olsun
- pompacı ile tabi ki akraba etmesin
- manuel vites olsun. ilk tecrübem olacak o yüzden manuel araç da sürebilmeliyim.
- benzinli/dizel kararsızım
- arkada oturanlar hayata küsmesin
- yokuşlarda yardırmasına gerek yok ama iyi kötü gitsin işte.
- bütçe malum, bakımı parçası da pahalı olmasa pek güzel olur.
arabayı çok da sık kullanmayacağım. ayda kullanacağım maksimum 1500-2000 km.
lokasyon istanbul, bütçe 55-65 civarı.
ama yine de soracağız mecbur. işte kriterler
- satışa koyunca arayanı soranı olsun
- pompacı ile tabi ki akraba etmesin
- manuel vites olsun. ilk tecrübem olacak o yüzden manuel araç da sürebilmeliyim.
- benzinli/dizel kararsızım
- arkada oturanlar hayata küsmesin
- yokuşlarda yardırmasına gerek yok ama iyi kötü gitsin işte.
- bütçe malum, bakımı parçası da pahalı olmasa pek güzel olur.
arabayı çok da sık kullanmayacağım. ayda kullanacağım maksimum 1500-2000 km.
lokasyon istanbul, bütçe 55-65 civarı.
0
Nissan Juke 1.5 Dizel
6 aydır kullanıyorum, dünyanın en güzel şeyi.. Arada karşıma alıp neden bu kadar az yakıyorsun diye sormadan edemiyorum kendimi.
6 aydır kullanıyorum, dünyanın en güzel şeyi.. Arada karşıma alıp neden bu kadar az yakıyorsun diye sormadan edemiyorum kendimi.
0
rano symbol al. benzinli manuel. butceye göre dizel manuel de olur. klimasi var. 4 kişiyi taşır. 2k km'de kimseyi üzmez. parçası, sigortası, vergisi ucuzdur. sağa sola sürtünce sen de üzülmezsin.
0
toyota yaris/auris ya da polo al. tüplü alırsan daha rahat edersin. dizel 80 bin üzeri alma. çok fazla kullanmam diyorsan benzinli alabilirsin. yokuşta yığılan araç yok devrinde kullanırsan iyi kötü çıkar. 1.2 1.0 motorlar gitmesine gidiyor ancak performans anlamında beklentin yoksa sorun olmaz.
0
Üstteki haklı. Linea, Symbol, Dacia tarzı bir araç al uğraşma eğer öyle şekil derdin yoksa. Bı araçlar kolay kolay arıza vermez, verse de tüm tamirciler anlar hemen halleder, parçası ucuzdur, gidişi duruşu öyle rezalet falan değildir. Sağa sola sürtsen üzülmezsin. Satacak olduğunda anında elinden çıkartabilirsin.
Ne eksisi var? Aynı yaşta alman muadilleri bir nebze daha kaliteli iç mekan falan sunar. Şekil olarak daha albenilidir falan.
Bankaya 1 milyon lira koydu eniştem geçen yaz, Türkiye'de villalık arsa arıyordu herif gitti Dacia kiraladı onu kullandı ararken. Yurtdışında Gmc yukon mu ne kullanıyor.
Ne eksisi var? Aynı yaşta alman muadilleri bir nebze daha kaliteli iç mekan falan sunar. Şekil olarak daha albenilidir falan.
Bankaya 1 milyon lira koydu eniştem geçen yaz, Türkiye'de villalık arsa arıyordu herif gitti Dacia kiraladı onu kullandı ararken. Yurtdışında Gmc yukon mu ne kullanıyor.
0
ceann deas
Ben bırakmıyorum valla zaten porsiyonlar avuc ici kadar, gelen ne varsa silip supuruyorum. Etrafima baktigimda cogu insan sanki yemegin tadina bakip birakiyor özellikle kadinlar. Oyle olunca da utaniyorum her an biri önüme ekmek atip al lan gorgusuz dibini de siyir dicek gibi geliyor. Sizde durumlar
Ben bırakmıyorum valla zaten porsiyonlar avuc ici kadar, gelen ne varsa silip supuruyorum. Etrafima baktigimda cogu insan sanki yemegin tadina bakip birakiyor özellikle kadinlar. Oyle olunca da utaniyorum her an biri önüme ekmek atip al lan gorgusuz dibini de siyir dicek gibi geliyor. Sizde durumlar nasil?
0
Bitiririm kalanı alır kedi köpeğe veririm zaten yerden de beslerim etraftaki kediyi falan.
Ama tabağında yemek bırakan insanlarla birlikte yemek yemek benim iştahımı kaçırıyor. İnsan dünyaları yiyormuş gibi hissediyor.
Ama tabağında yemek bırakan insanlarla birlikte yemek yemek benim iştahımı kaçırıyor. İnsan dünyaları yiyormuş gibi hissediyor.
0
yemek aşırı kötü değil ise bitiririm. bitiremeyeceğim porsiyonu almam zaten.
bir de başkasının yiyip kalktığı masalardan yemek yemişliğim var. bence hiç utanılacak bir şey değil. çöpe gideceğinden o an canım çeken 2 soğan halkasını yemem daha mantıklı geliyor.
bir de başkasının yiyip kalktığı masalardan yemek yemişliğim var. bence hiç utanılacak bir şey değil. çöpe gideceğinden o an canım çeken 2 soğan halkasını yemem daha mantıklı geliyor.
0
Yemek kötü değilse tabağı yeme kapasitesine sahibim.
25 senedir ilk defa geçen gün ağız lezzetime uymayan bir yemek aldım. Yarısı kaldı tabakta. Ben de kalmış olmasına üzüldüm mesela.
25 senedir ilk defa geçen gün ağız lezzetime uymayan bir yemek aldım. Yarısı kaldı tabakta. Ben de kalmış olmasına üzüldüm mesela.
0
Yemekle birlikte gelen ivir zivirlari arttiriyorum genelde.
Etin yanina bir ton patates kizartmasi geliyor ornegin, 1-2 tane agzima atar oldugu gibi birakirim. Yemegin yaninda patates hic sevmem, yersem tek basina yerim patates kizartmasini.
Ana yemegin yaninda yesillik varsa onu da birakirim genelde. Otla mi beslenecem adam doldurmus bir tabak dolusu roka.
Bunun disinda bir de 2 kez yemek siparisi verme durumum var doymayip. Bu durumda ikincisi biraz gecikirse beklemeden dolayi istahim azaldigi icin 2.yi arttirdigim oluyor.
Etin yanina bir ton patates kizartmasi geliyor ornegin, 1-2 tane agzima atar oldugu gibi birakirim. Yemegin yaninda patates hic sevmem, yersem tek basina yerim patates kizartmasini.
Ana yemegin yaninda yesillik varsa onu da birakirim genelde. Otla mi beslenecem adam doldurmus bir tabak dolusu roka.
Bunun disinda bir de 2 kez yemek siparisi verme durumum var doymayip. Bu durumda ikincisi biraz gecikirse beklemeden dolayi istahim azaldigi icin 2.yi arttirdigim oluyor.
0
bitiremeyecek haldeysem yemek söylemem. evde de dışarda da bitiririm
0
Bitiremeyeceksem neden yemek yiyeyim? Oldu hadi bir mallık bitiremedim paket yaptırırım hatta. Çöpe yemek atmam. Bunun inançla alakası yok prensip meselesi, inançlı biri değilim. Yemeği çöpe atana da iyi gözle bakmam. Tabağı sıyır tabi la ne olacak en doğrusu.
Hatta az yiyeceksem ona göre söylerim yemeği. Şu kadar koy derim, fazlası çöpe gitsin istemem.
Hatta az yiyeceksem ona göre söylerim yemeği. Şu kadar koy derim, fazlası çöpe gitsin istemem.
0
Yemeğin yanında yemeyeceğim salatayı da söylerim almam baştan. Gıda çöpe atılmaz, atılmamalı. 7 milyar insanın 2 milyarı açlık çekiyor 1 milyarı obez bu dünyada.
0
soru aslında tabakta yemek bırakıp bırakmamak değil, sevdiğin şeyi neden sırf başkası bir şey der diye bitirmezsin, veya sevmediğin şeyi sırf para verdin diye niye keyifsizce içine tıkarsın'a dönmüş.
0
yemek yediğim yerle alakalı. pideci dönerci vb ise genelde bırakıyorum, çünkü porsiyonlar eşek gibi oluyor. ama daha elegan biyerse genelde porsiyonlar minnak oluyor, aç kalıyorum bu sefer :(
edit: tekrar düşündüm, dünyanın hiç bir yerinde tabakta et bıraktığım yokmuş. önüme öküz koysalar yerim :( ama sebze fln kalır.
edit: tekrar düşündüm, dünyanın hiç bir yerinde tabakta et bıraktığım yokmuş. önüme öküz koysalar yerim :( ama sebze fln kalır.
0
sağlıklı olan şeyleri yiyorum ekmekti, lavaştı, patates, pilav gibi şeyleri bırakıyorum maalesef.
0
Bizim kompleksli insanımız yemeği tam bitirirse görgüsüz olacağını, insanların onun "aç" olduğunu sanacaklarını düşünüyor; özellikle biraz eli yüzü düzgün yerlerde sanki adetmiş gibi yemek bırakılıyor. Pirenses sendromundan muzdarip kadınlar da böyle, etrafında bunlardan çok olabilir.
Benim içinse asıl tabakta yemek bırakmak görgüsüzlük. Eskiden ayıp olmasın diye doysam da yiyordum ama aldığım kaloriye dikkat etmeye başladığımdan beri doyduğum an bırakıyorum. Buna gerek kalmasın diye tam acıkmadan yemek yemiyorum, çok aç değilsem ama yemek zorundaysam ona göre küçük porsiyonlu şeyler yiyorum.
Benim içinse asıl tabakta yemek bırakmak görgüsüzlük. Eskiden ayıp olmasın diye doysam da yiyordum ama aldığım kaloriye dikkat etmeye başladığımdan beri doyduğum an bırakıyorum. Buna gerek kalmasın diye tam acıkmadan yemek yemiyorum, çok aç değilsem ama yemek zorundaysam ona göre küçük porsiyonlu şeyler yiyorum.
0
Su ana kadar dışarıda yediğim hicbirseyi yarim birakmamisimdir.ekstra para vermişim. Hem parama yazik, hem de insanlar acken israf yapmak vicdanen rahatsiz ediyor.
0
Hayatımda hiç dışardan yediğim porsiyonla tamamen doyup da daha fazla yiyemediğim için tabakta yemek bıraktığım olmadı sanırım. O porsiyonlarla tamamen doyup kalanı bırakanları asla anlayamıyorum. Zaten arkadaşlarla yemeğe gittiğimde bitiremedikleri zaman kalanlarını yiyorum onların da. Çöpe gitmesindense kendim yerim nolcak, tanıdık sonuçta.
Beğenmediğim için bıraktığım bi kere oldu o da Belarus'taydık, İngilizce menü yoktu ve garsonların hiçbiri ingilizce bilmiyordu ve yemeğin fotosuna aldanıp seçmiştik. Buz gibi ve rezil bir yemek gelmişti :(
Beğenmediğim için bıraktığım bi kere oldu o da Belarus'taydık, İngilizce menü yoktu ve garsonların hiçbiri ingilizce bilmiyordu ve yemeğin fotosuna aldanıp seçmiştik. Buz gibi ve rezil bir yemek gelmişti :(
0
Bırakmıyorum.
Evde veya dışarıda yemeğin çöpe gitmesi olayına üzülüyorum, yiyecek yemeği olmayan insanlar geliyor aklıma. Yiyebileceğim kadarını almaya/doldurmaya özen gösteriyorum.
Evde veya dışarıda yemeğin çöpe gitmesi olayına üzülüyorum, yiyecek yemeği olmayan insanlar geliyor aklıma. Yiyebileceğim kadarını almaya/doldurmaya özen gösteriyorum.
0
Kadınların ve erkeklerin günlük aldıkları kaloriler çok farklı ama dışarıda porsiyonlar çoğu mekanda opsiyonel değil.
Eğer yarım alabiliyorsam yarım alıyorum çoğu yerde çünkü fazla geliyor. Benim günlük 1400kcal almam gerek, sevgilim 2300, ben tabi ki yemek bırakıyorum tabağımda.
Hepsini yersem hem rahatsız oluyorum hem de kilo alıyorum. Yemek yemeği seven bir insanım ama dışarda hiç bir porsiyon salatayı bitirdiğim olmadı, hep fazla geliyor.
Prenseslik sendromu değil bu sadece günlük enerji ihtiyacı farkı.
Eğer yarım alabiliyorsam yarım alıyorum çoğu yerde çünkü fazla geliyor. Benim günlük 1400kcal almam gerek, sevgilim 2300, ben tabi ki yemek bırakıyorum tabağımda.
Hepsini yersem hem rahatsız oluyorum hem de kilo alıyorum. Yemek yemeği seven bir insanım ama dışarda hiç bir porsiyon salatayı bitirdiğim olmadı, hep fazla geliyor.
Prenseslik sendromu değil bu sadece günlük enerji ihtiyacı farkı.
0
Yemekte büyük bir sıkıntı yoksa bırakmıyorum ancak "plaza" anlayışında "Ayhh cok yağlı ayhh bu ne ayyhh evde yardımcım çok daha güzel yapıyor" deyip bırakmak moda. Diyet yapıyorsan, miden hassassa vs. ona göre seç yemegini az miktarda al otur ye. 1-2 defalık birşeyse hadi neyse ama alışkanlık halinde habire tabakta yemek bırakıp bununla övünen insanlara zerre saygı duymuyorum.
0
tabakta hicbir sey birakmamaya gayret ederim. Bunu iyi insan olmanin geregi olarak gorurum.
0
açsam bitiririm, kalırsa paket yaptırıyorum ninotevtidze gibi ama sonra arkadaşlarım dalga geçiyor. Hem parasını ödeyeyim hem de bırakayım mı?
0
evde yada disarda hicbir zaman tabagimda yemek birakmamaya calisirim. hem gunah hem israf. dunyada o kadar insan acliktan oluyorken cope yiyecek atmam, attirmam. hatta yakin arkadaslarimla yada ailemle gidersem, onlarin tabaklarini da bitiririm. evdeki bayat ekmekleri bir sekilde isitip, kizartip yerim. birisi bunu yaptigim icin bana gorgusuz derse de onun simarikliligindan girer ac gozlu cikarim.
0
760 gr
iyi akşamlar kedi insanları.ocakta 9 yaşına girecek bir kedim var ve stres sebebiyle aşırı yalanmaktan dolayı karın ve arka iç bacaklarındaki bütün tüylerini yoldu. şu an da bacağının ön kısmını yolmayı kafasına takmış durumda. veterinere gittik, mantar değil, kan testi yapıldı çok şükür bütün değer
iyi akşamlar kedi insanları.
ocakta 9 yaşına girecek bir kedim var ve stres sebebiyle aşırı yalanmaktan dolayı karın ve arka iç bacaklarındaki bütün tüylerini yoldu. şu an da bacağının ön kısmını yolmayı kafasına takmış durumda. veterinere gittik, mantar değil, kan testi yapıldı çok şükür bütün değerleri normal çıktı ve son olarak da sebep olarak stres kaldı.
kedimin şu an geçmiş olduğu bir süreç var ve stres yaratan çoğu şey malesef mevcut. yeni bir ev, evde yeni bir insan ve yeni kediler, biri yavru.
stresi azaltmak için veterinerden bir tane ilaç aldık. composure adında günde bir tane alıyor. bunun haricinde anti stress maltı var. bir de haftalık olarak iki kulağının arasına sedatif bir ilaç damlatıyorum. ancak bana mısın demiyor, hala yolunmaya devam ediyor. cat nip de denedik ancak yüzüne bakmadı.
aranızda bu süreçten geçmiş olan kedi sahibi var ise, bu stres sorununu nasıl aşabiliriz, düşünemediğim ya da bilmediğim başka yöntemler var ise bi el atsanız çok makbule geçecek.
ocakta 9 yaşına girecek bir kedim var ve stres sebebiyle aşırı yalanmaktan dolayı karın ve arka iç bacaklarındaki bütün tüylerini yoldu. şu an da bacağının ön kısmını yolmayı kafasına takmış durumda. veterinere gittik, mantar değil, kan testi yapıldı çok şükür bütün değerleri normal çıktı ve son olarak da sebep olarak stres kaldı.
kedimin şu an geçmiş olduğu bir süreç var ve stres yaratan çoğu şey malesef mevcut. yeni bir ev, evde yeni bir insan ve yeni kediler, biri yavru.
stresi azaltmak için veterinerden bir tane ilaç aldık. composure adında günde bir tane alıyor. bunun haricinde anti stress maltı var. bir de haftalık olarak iki kulağının arasına sedatif bir ilaç damlatıyorum. ancak bana mısın demiyor, hala yolunmaya devam ediyor. cat nip de denedik ancak yüzüne bakmadı.
aranızda bu süreçten geçmiş olan kedi sahibi var ise, bu stres sorununu nasıl aşabiliriz, düşünemediğim ya da bilmediğim başka yöntemler var ise bi el atsanız çok makbule geçecek.
0
Sadece onun olacağı, kaçıp saklanabileceği bir yer var mı? Kimsenin ona ilişmediği dolap üstü gibi bir yerde rahat edebilir. Sevilmek istediğinde yanaşır, seversiniz. Bolca yumuşak sesle konuşmak benimkine iyi geliyor.
0
yatak odası kedimin kaçış alanı. oraya gitmek istediğinde haber veriyor ben de kapısını açıyorum. orada olmak istediği zamanlar dışında da yeni kediler o alana girmesin diye kapısını kapalı tutuyorum çünkü. bu arada kedi saklanmayı da istemiyor aslında. hala oyuncu, lazer, ip, top oyun oynaması devam ediyor. kilo kaybı yok, iştah yerinde, tüyler sağlıklı ve parlak ama işte yoluyor kendini.
0
@bos gezen, catnip denedik, diğerleri müptezel gibi oldu da bu iki kokladı gitti.
0
Kapalı kapı ardında kalması gibi değil de onun kokusunun olduğu yuva gibi bir şeyi odayı yukarıdan görecek şekilde yerleştirmeyi deneyebilirsiniz. Odanın hakimi gibi hissedebileceği bir yeri olması önemli. Mobil olduğum için bulamadım ama Jackson Galaxy bir aileye böyle bir öneri vermişti.
0
yansima
Arkadaşlar geçen ay İngilizce kursuna başladım. Hoca ezberlememiz için bize 1000 kelimelik bir liste verdi. Bildiğim basit kelimeler de var ama bilmediğim, ilk kez karşılaştığım kelimeler de. Neyse şimdi bu kelimeleri elime alıp öylece okuya okuya ezberlemek çok zor ve sıkıcı geliyor. Ayrıca ben ezb
Arkadaşlar geçen ay İngilizce kursuna başladım. Hoca ezberlememiz için bize 1000 kelimelik bir liste verdi. Bildiğim basit kelimeler de var ama bilmediğim, ilk kez karşılaştığım kelimeler de. Neyse şimdi bu kelimeleri elime alıp öylece okuya okuya ezberlemek çok zor ve sıkıcı geliyor. Ayrıca ben ezberledim zannederken beyin kısa süreli belleğe kaydediyor ama uzun süreli belleğe geçiş olmuyor maalesef. Bu kelime ezberlemenin daha kolay yolu yok mu? Ya da bana belirlediğim kelimeleri ezberletecek bir telefon uygulaması vs.? Yardımlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
0
Ezberlemeyin. Bir kelimenin birden fazla çevirisi oluyor genelde. Her bir çeviri için örnek cümleler bulun.
0
@dissendium haklısınız ama onun için güzel bir zamana ihtiyacım var. Bende de o yok işte. :/
0
O kelimelerin geçtiği cümleleri elle yazmak faydalı olabilir. Kaldı ki bildiklerini elersen muhtemelen çok fazla kelime kalmaz.
0
zxcd
Rahip gitmiş Trumpı kutsuyor. Hani en yobaz bizdik?Bizde de cami açılışında dua edilince laiklik elden gidiyah oluyor. İnsanların eğitim ve gelişmişlik düzeyini bir yana koyunca ki zaten ABD ile Türk insanını kıyas etmek saçma olur. Birkaç ülke dışında neredeyse tüm dünya yobaz değil mi?
Rahip gitmiş Trumpı kutsuyor. Hani en yobaz bizdik?
Bizde de cami açılışında dua edilince laiklik elden gidiyah oluyor.
İnsanların eğitim ve gelişmişlik düzeyini bir yana koyunca ki zaten ABD ile Türk insanını kıyas etmek saçma olur. Birkaç ülke dışında neredeyse tüm dünya yobaz değil mi?
Bizde de cami açılışında dua edilince laiklik elden gidiyah oluyor.
İnsanların eğitim ve gelişmişlik düzeyini bir yana koyunca ki zaten ABD ile Türk insanını kıyas etmek saçma olur. Birkaç ülke dışında neredeyse tüm dünya yobaz değil mi?
0
Iki ulkenin toplam nufusu dunyanin yuzde 6'si falan. Bu ikisiyle genelleme yapmak cok ucuk sonuclar verir ki ulkemizde oldugu gibi ABD'de de muhalifler cok.
0
yobazlıktan ne anladığımıza bağlı. bence sorunun cevabı hayır.
güneydoğu asya değil mesela, endonezya hariç.
rusya’da da kimse kimseye çok karışmıyor. yobaz kesimler var tabi ama genellemek zor.
güneydoğu asya değil mesela, endonezya hariç.
rusya’da da kimse kimseye çok karışmıyor. yobaz kesimler var tabi ama genellemek zor.
0
ben öyle düşünmüyorum. ingiltere'den amerika'ya ilk göç edenler puritanlar ve bunlar ingiltere'nin en tutucu kesimi olduğu için amerika tutucu. bildiğim kadarıyla rusya, çin, japonya, ingiltere (yarısı falan ateist) yobaz değil mesela.
0
Evet, bilime inanan kesim de dahil olmak üzere herkes yobaz. Yani bilim adamlarının da çoğu dahil olmak üzere bütün herkes yobaz.
Dünya üzerinde çok sınırlı sayıdaki insan gerçek manasıyla aydın(mış). Öyle ülke falan değil, üç beş kişiden bahsediyorum. Kalan herkesi bir kazana atıp yaksan dünya ve evren pek bir şey kaybetmiş sayılmaz : )
Dünya üzerinde çok sınırlı sayıdaki insan gerçek manasıyla aydın(mış). Öyle ülke falan değil, üç beş kişiden bahsediyorum. Kalan herkesi bir kazana atıp yaksan dünya ve evren pek bir şey kaybetmiş sayılmaz : )
0
Abd, Avrupa'ya nazaran daha muhafazakardır. Hele cumhuriyetçiler buranın Akp'si gibidir.
Abd'nin bazı cumhuriyetçi kesimlerindeki rednecklerin hayata bakışı falan bildiğin bizim Erzurumlu muhafazakar sağcılar gibidir.
O yüzden Türkiye ve republican American rednecklere bakıp da ya bu dünya çok yobaz demek doğru değil.
Ama dünya yobaz evet, insanlar yobaz. Çin, Endonezya, Malezya, Japonya, Afrika ülkeleri falan bi dünya ülke var ve bir dünya çoğunluk var gayet içine kapanık muhafazakar olan. Bunlar da bu gezegenin ülkeleri ve insanları hani.
Bakmak gereken yer dünyadaki en gelişmiş yerler ve bunların dünya görüşü olmalı. California'da, New York'ta, Kuzey ve Batı Avrupa'da vs ideolojik taban ne mesela? sosyal demokrattır ekseriyetle.
Bir de itin köpeğin harman olduğu ülkelere, bölgelere ve ideolojik tabanlarına bakalım.
Sonrasında neyin iyi neyin kötü olduğu çıkar ortaya.
Abd'nin bazı cumhuriyetçi kesimlerindeki rednecklerin hayata bakışı falan bildiğin bizim Erzurumlu muhafazakar sağcılar gibidir.
O yüzden Türkiye ve republican American rednecklere bakıp da ya bu dünya çok yobaz demek doğru değil.
Ama dünya yobaz evet, insanlar yobaz. Çin, Endonezya, Malezya, Japonya, Afrika ülkeleri falan bi dünya ülke var ve bir dünya çoğunluk var gayet içine kapanık muhafazakar olan. Bunlar da bu gezegenin ülkeleri ve insanları hani.
Bakmak gereken yer dünyadaki en gelişmiş yerler ve bunların dünya görüşü olmalı. California'da, New York'ta, Kuzey ve Batı Avrupa'da vs ideolojik taban ne mesela? sosyal demokrattır ekseriyetle.
Bir de itin köpeğin harman olduğu ülkelere, bölgelere ve ideolojik tabanlarına bakalım.
Sonrasında neyin iyi neyin kötü olduğu çıkar ortaya.
0
hala dünyada en çok satanların başında seks ve din geliyor bu sebeple bu işlerden ekmek hep var.
Bir iş yapıyorsan bu çok satanları eklemek gücüne güç katıyor.
Bir iş yapıyorsan bu çok satanları eklemek gücüne güç katıyor.
0
the real brad pitt
Selam. Annem burnundan ameliyat olmak istiyor. Ben destekçisiyim her ne isterse. Ama sonuçta cerrahi bir işlem. İstanbul anadolu yakasında doktor ve hastane önerir misiniz. Devletler yapar mı bunu. Özeller çok mu pahalı yapar. Fiyat bilginiz var mı. Teşekkürler.
Selam. Annem burnundan ameliyat olmak istiyor. Ben destekçisiyim her ne isterse. Ama sonuçta cerrahi bir işlem. İstanbul anadolu yakasında doktor ve hastane önerir misiniz. Devletler yapar mı bunu. Özeller çok mu pahalı yapar. Fiyat bilginiz var mı. Teşekkürler.
0
dolar değiştiğinden beri medikal fiyatları da çok değişti, yani ben 6 ay önce yaptırmıştım şu kadar derse bi arkadaş muhtemelen bugün için geçerli olmayacaktır.
0
geçen sene kuzenim yaptırdı. fiyatlar çok değişkendi. 3.000 ile 20.000 arasında değişiyor. devlet hastanesinde de yapıyorlar ama fiyatlar özellerden çok farklı değil.
devlet hastanesindeki doktor ancak 8 ay sonraya tarih verebildi ameliyat için (biraz da ünlü biriydi bu doluluk ondan dolayı da olabilir). 8 ay beklemek istemeyince tamer taş'a yaptırdı. çok güzel oldu. hani o her yerde gördüğümüz estetikli olduğunu bağıran burunlar var ya öyle olmadı. çok doğal ve yüz şekline göre yaptı. toplam 4.500 tl ödedi. devlet hastanesindeki doktor 3.000 tl istemişti.
doktordan çok memnun kaldı. herkese tavsiye ediyor.
killerbee +1 bu fiyatlar muhtemelen değişmiştir.
devlet hastanesindeki doktor ancak 8 ay sonraya tarih verebildi ameliyat için (biraz da ünlü biriydi bu doluluk ondan dolayı da olabilir). 8 ay beklemek istemeyince tamer taş'a yaptırdı. çok güzel oldu. hani o her yerde gördüğümüz estetikli olduğunu bağıran burunlar var ya öyle olmadı. çok doğal ve yüz şekline göre yaptı. toplam 4.500 tl ödedi. devlet hastanesindeki doktor 3.000 tl istemişti.
doktordan çok memnun kaldı. herkese tavsiye ediyor.
killerbee +1 bu fiyatlar muhtemelen değişmiştir.
0
hz emreyiz
Nedir tam olarak? Bi de üşenmiyor musunuz saat şarj etmeye?
Nedir tam olarak? Bi de üşenmiyor musunuz saat şarj etmeye?
0
Sessizde iken uyandirmaya yariyor kolunda titreyerek. Ev ahalisini uyandirmamis oluyorsun.
Adimlarini sayiyor, yaktigin kaloriyi hesapliyor.
Uyudugun saati hesapliyor, kalp ritmini nabzini olcuyor.
E bir de saati gosteriyor.
Mesajlarini falan okuyabiliyorsun. Kolunda oyle bir yer de kaplamiyor. Arada takiyosun sarj oluyor hemen zaten.
Adimlarini sayiyor, yaktigin kaloriyi hesapliyor.
Uyudugun saati hesapliyor, kalp ritmini nabzini olcuyor.
E bir de saati gosteriyor.
Mesajlarini falan okuyabiliyorsun. Kolunda oyle bir yer de kaplamiyor. Arada takiyosun sarj oluyor hemen zaten.
0
Bu arada kulanma amacim spor, gunluk kaliri ölçümü ve telefonumun hep sessizde olmasi.
0
20 günden fazla şarj süresine sahip cihazlar var amazfit bip gibi, şarj etmek öyle sanıldığı kadar büyük mesele değil. söylenenlere ek olarak spor yapma motivasyonuna da pozitif etkisi olduğunu söylemeliyim, en azından kendi adıma.
0
jahjah
Arkadaşlar selam2012'den kalma bir samsung laptopum var. Aslında iş görüyor. Hele piyasada fiyatlar böyle iken daha da kullanırım.CPU-Z'yi yükledim. 4GB Ram var ve 3 Slot boşta. Şimdi ben bir slota daha 4 GB ram eklersem(DDR3) verim alır mıyım?Diğer fantastik soru da şu: Diğer slotlara 4'erlikten üç
Arkadaşlar selam
2012'den kalma bir samsung laptopum var. Aslında iş görüyor. Hele piyasada fiyatlar böyle iken daha da kullanırım.
CPU-Z'yi yükledim. 4GB Ram var ve 3 Slot boşta. Şimdi ben bir slota daha 4 GB ram eklersem(DDR3) verim alır mıyım?
Diğer fantastik soru da şu: Diğer slotlara 4'erlikten üç Ram daha eklesem uçar mı bu bilgisayar (yani toplamda 16 GB Ram ile):P İşin teorisinde olur gibi ama pratikte muhakkak bir yerde cortluyordur bu fikir, nedir o?
Sevgiler
2012'den kalma bir samsung laptopum var. Aslında iş görüyor. Hele piyasada fiyatlar böyle iken daha da kullanırım.
CPU-Z'yi yükledim. 4GB Ram var ve 3 Slot boşta. Şimdi ben bir slota daha 4 GB ram eklersem(DDR3) verim alır mıyım?
Diğer fantastik soru da şu: Diğer slotlara 4'erlikten üç Ram daha eklesem uçar mı bu bilgisayar (yani toplamda 16 GB Ram ile):P İşin teorisinde olur gibi ama pratikte muhakkak bir yerde cortluyordur bu fikir, nedir o?
Sevgiler
0
kaça kadar ram destekleniyor ve ddr kaç destekliyor onu öğren. bazı programlar var onlar gösteriyor Google yap. anakartin modelini google yap ayrıca.
asıl söyleceğim ram takviyesinin yanında kesinlikle ssd harddisk alman. farkı o zaman göreceksin. yeni bir bilgisayar almış gibi hissedersin ve günlük işler için yeni bilgisayara para vermene kesinlikle gerek kalmaz. ssd'siz olmaz.
asıl söyleceğim ram takviyesinin yanında kesinlikle ssd harddisk alman. farkı o zaman göreceksin. yeni bir bilgisayar almış gibi hissedersin ve günlük işler için yeni bilgisayara para vermene kesinlikle gerek kalmaz. ssd'siz olmaz.
0
bu değişimleri ben yapabilir miyim? mesela slotlardan birine yeni bir ram taktığımda yeniden kurulum vs. gerekir mi?
0
ram taktığında yeni kurulum gerekmez. youtube da bir sürü video var. ram nasıl takılır, o nasıl takılır, bilmem ne nasıl takılır diye. izlersen adım adım yaparsın. ram falan çok kolay zaten. laptop'u söküp toplamak biraz zor. onun da videolarını izle. eğer daha önce başka şeyleri sokup takma tecruben varsa yaparsın. ilk olacaksa biraz zor olabilir ama her şeyin bir ilki vardır.
0
8 gb ram den sonrasi internet bilgisayari icin gereksiz sayilir. Ram eger yetersiz geliyorsa kasar makine ama fazla fazla varsa da durur oyle gereksiz harcama yapmis olursun.
8gb ram destekliyorsa al bir tane daha yanina 8gb olsun yetecektir.
Asil hiz istiyorsan makinanda fark yaratan, ssd almalisin.
Bunun haricinde fani yanilemek ve kaliteli bir termal macunu duzgun bicimde uygulamak da laptopunun performansini iyi yonde degistirir.
Kendin yapabilir misin?
Laptopuna ve senin handy olup olmamana gore degisir. Internetten laptop modelini yazarak mesela atiyorum HP Elitebook G2 hard drive montage falan yazarak bulabilirsin videolarini aynisini uygulayabilirsin.
8gb ram destekliyorsa al bir tane daha yanina 8gb olsun yetecektir.
Asil hiz istiyorsan makinanda fark yaratan, ssd almalisin.
Bunun haricinde fani yanilemek ve kaliteli bir termal macunu duzgun bicimde uygulamak da laptopunun performansini iyi yonde degistirir.
Kendin yapabilir misin?
Laptopuna ve senin handy olup olmamana gore degisir. Internetten laptop modelini yazarak mesela atiyorum HP Elitebook G2 hard drive montage falan yazarak bulabilirsin videolarini aynisini uygulayabilirsin.
0
Hdd'yi çıkarıp direk ssd takabilir miyim? yani destekleyip desteklemediğini neren bileceğim?
0
4 gb ram artık çok yetersiz, haklısın. İki ayrı tarayıcıda 10-12 sekme açsan 4 gb şişiyor zaten.
Ama kalkıp da 16 gb yapmana da gerek yok, denildiği gibi 8 gb yeterli.
Dikkat etmen gereken laptopundaki ramin mhz'si ile aynı olanından almak. Hatta mümkünse aynı marka/model daha sorunsuz olur.
Rami takmak için de komple laptopu dağıtmana gerek yok, sadece ram değiştimek için bir kapak bile olabilir.
SSD mutalaka al imkan varsa, ço çok fark edecek.
Ama kalkıp da 16 gb yapmana da gerek yok, denildiği gibi 8 gb yeterli.
Dikkat etmen gereken laptopundaki ramin mhz'si ile aynı olanından almak. Hatta mümkünse aynı marka/model daha sorunsuz olur.
Rami takmak için de komple laptopu dağıtmana gerek yok, sadece ram değiştimek için bir kapak bile olabilir.
SSD mutalaka al imkan varsa, ço çok fark edecek.
0
sack jparrow
Şöyle 40 yıl öncesinden videolar izlerken bir fikre kapıldım. O dönemlerdeki birlik olmakdan dolayı doğan gücün karşında hiçbir şeyin duramayacağını apaçık tecrübe etmişiz. Sendikalar ve onların karşısındaki sermaye sınıfı aşağı yukarı aynı kuvvetteymiş. Fakat şimdi bakıyoruz dünya çapında iş ve işç
Şöyle 40 yıl öncesinden videolar izlerken bir fikre kapıldım. O dönemlerdeki birlik olmakdan dolayı doğan gücün karşında hiçbir şeyin duramayacağını apaçık tecrübe etmişiz. Sendikalar ve onların karşısındaki sermaye sınıfı aşağı yukarı aynı kuvvetteymiş. Fakat şimdi bakıyoruz dünya çapında iş ve işçilik müessesesi hiçbir açıdan bir değer olarak kabul görmüyor. Şu yapay zeka bilgisayar teknolojileri vesaire, insan hayatını değersizleştirmiş ortaya moron bir kültür ortaya çıkarmış benim anlayabildiğim. 40 sene önce insanlık ciddi bir mücadele vermiş. Birşeyler de elde etmiş tabii. Ama eninde sonunda boşuna birşeyler yapılmış ölen bedenlerin saygınlığı silikonla kaplanmış ayrıca kimsenin de şu şu yüzden kıymet içerir gibi bir doğrulama ortaya çıkaramayacağı günümüzdeki grlişmeleri dikkate alırsak yanlış sayılmaz. Kimsenin bu gerçeği kabullenmeye yanaşmadığı ve robot fantezilerinin çoğaldığı günümüz toplumunda gelecekte ne gibi şeyler doğuracağını anlatan bir yazı makale gibi dökümanlara açığım. Buradan da fikirlerinizi alabilirim.
0
sanayi devriminden beri yaşanan halk hareketleri tabii ki de boşa yaşanmadı. insanca koşullarda yaşamak için, haftasonu tatil yapabilmek için mücadele etti insanlar. bir başka örnek, abd'deki siyahi hareketler.
insan hayatı nasıl değersizleşti? çok değil 50-60 sene önce devletler milyonlarca insanını ölüme gönderdiler, düşünsene şimdi öyle bir şey olma ihtimalini?
makineleşme başladıktan sonra da fabrikalara dalıp makinelere saldıran tipler türedi. şu anki robot, yapay zeka hakkında atıp tutan adamların da bundan farkı yok. kaldı ki orada somut bir cihaz ortadaydı, şu anda ne gerçek anlamda bir yapay zeka ne de tam anlamıyla insanın yerini alabilecek bir robot yok ortada.
ha ileride robotlar bizim işlerimizi yapmaya başlayınca insanlar farklı alanlara kayacaklar. hangi mesleklerin endüstri 4.0'a karşı ayakta kalacağına dair çeşitli araştırmalar var. psikolog, satış sorumlusu vs. gibi.
homo deus, ulusların düşüşü bu konuyla alakalı güncel kitaplar, okuyabilirsin.
insan hayatı nasıl değersizleşti? çok değil 50-60 sene önce devletler milyonlarca insanını ölüme gönderdiler, düşünsene şimdi öyle bir şey olma ihtimalini?
makineleşme başladıktan sonra da fabrikalara dalıp makinelere saldıran tipler türedi. şu anki robot, yapay zeka hakkında atıp tutan adamların da bundan farkı yok. kaldı ki orada somut bir cihaz ortadaydı, şu anda ne gerçek anlamda bir yapay zeka ne de tam anlamıyla insanın yerini alabilecek bir robot yok ortada.
ha ileride robotlar bizim işlerimizi yapmaya başlayınca insanlar farklı alanlara kayacaklar. hangi mesleklerin endüstri 4.0'a karşı ayakta kalacağına dair çeşitli araştırmalar var. psikolog, satış sorumlusu vs. gibi.
homo deus, ulusların düşüşü bu konuyla alakalı güncel kitaplar, okuyabilirsin.
0
Geçmişte 5000 kişinin çalıştığı fabrikalarda şimdi 250 kişi çalışıyor. Onlar da "işçi" den ziyade makineleri denetleyen insanlar. Daha eğitimliler ama daha az beden gücü kullanıyorlar.
Aynı şey her sektörde geçerli inşaatta bile. Türkiye'de halen insan gücü ön planda ama batıda böyle değil özellikle Avrupa'da insan hakları, çalışan hakları vb buna engel teşkil ettiği için her yerde pahalı makineler kullanılıyor.
Eskiden 1 metre derinliğinde yarım metre eninde 5metrelik bir çukur kazmak gerektiğinde bunu işçiler kazma kürekle yaparlardı. 8 10 kişi falan gelir boruyu yerleştirirlerdi falan.
Şimdi bir ufak kepçe, bir traktör römorkü ve 1 adet çukurun içine giren işçi yetiyor bu işe. 3 kişi topu topu. En alt düzey işlerde bile çalıştırılan insan sayısı azaldı böylece.
Ama nüfus artıyor, işsizlik artıyor buna karşın. İşte bu yüzden günümüzde gelişmiş ülkeler basic income denen şeyi tartışıyor. Finlandiya'da deneniyor hatta. Çalışmasan bile küçük bir gelirin var yaşamana yetecek düzeyde. Ama çalışırsan da çok daha fazlasını elde edebilirsin gibi bir sistem.
Bu sistemin en büyük düşmanı ise büyük nüfus. Her halükarda insan populasyonunun zaman içinde düşmesi lazım. Kaynak yetmiyor nitekim. Öbür türlü ben aydınlık bir gelecek göremiyorum insanlık için.
Aynı şey her sektörde geçerli inşaatta bile. Türkiye'de halen insan gücü ön planda ama batıda böyle değil özellikle Avrupa'da insan hakları, çalışan hakları vb buna engel teşkil ettiği için her yerde pahalı makineler kullanılıyor.
Eskiden 1 metre derinliğinde yarım metre eninde 5metrelik bir çukur kazmak gerektiğinde bunu işçiler kazma kürekle yaparlardı. 8 10 kişi falan gelir boruyu yerleştirirlerdi falan.
Şimdi bir ufak kepçe, bir traktör römorkü ve 1 adet çukurun içine giren işçi yetiyor bu işe. 3 kişi topu topu. En alt düzey işlerde bile çalıştırılan insan sayısı azaldı böylece.
Ama nüfus artıyor, işsizlik artıyor buna karşın. İşte bu yüzden günümüzde gelişmiş ülkeler basic income denen şeyi tartışıyor. Finlandiya'da deneniyor hatta. Çalışmasan bile küçük bir gelirin var yaşamana yetecek düzeyde. Ama çalışırsan da çok daha fazlasını elde edebilirsin gibi bir sistem.
Bu sistemin en büyük düşmanı ise büyük nüfus. Her halükarda insan populasyonunun zaman içinde düşmesi lazım. Kaynak yetmiyor nitekim. Öbür türlü ben aydınlık bir gelecek göremiyorum insanlık için.
0
sylcn
merhaba ben 5 yıldır matematik öğretmeniyim. 1.5 yıldır kadrolu olarak çalışıyorum. hep öğretmen olma hayali ile buralara kadar geldim fakat mesleğimin 4. yılında aslında mutlu olmadığımı , okul ortamına ait olmadığımı hissettim. okulda aşırı yorulmam ve tüm günümü ve haftalarımı etkilemeye başladı
merhaba ben 5 yıldır matematik öğretmeniyim. 1.5 yıldır kadrolu olarak çalışıyorum. hep öğretmen olma hayali ile buralara kadar geldim fakat mesleğimin 4. yılında aslında mutlu olmadığımı , okul ortamına ait olmadığımı hissettim. okulda aşırı yorulmam ve tüm günümü ve haftalarımı etkilemeye başladı bu düşünce. çalışma hayatı fıtratıma uygun değilmiş hissi içindeyim. haftaiçi günlerin bana ait olmadığı düşünüyorum. haftasonunu gerçekten iple çekiyorum. madem mutlu değilim neden devam ediyorum ki ? bu süre zarfında nişanlandım ve evlendim. hatta 7 haftalık hamileyim ve eşim çalıştığım yere gelemiyor. bende onun yanına gidemiyorum. devletin sözleşmeli öğretmen politaksı bu şekilde.
eşimle ayrı kalmamak için , eşim ücretsiz izne ayrıldı ve çalıştığım yere geldik. 6 aylık bir süre için. burada geçici bi ev tuttuk. çok fazla eşya almadık aslında derdim eşya değil de içinde bulunduğumuz şartı anlatmak için. şuan tek maaaşla hem düğün taksitlerimizi diğer evimizdeki ve burdaki evin kiralarını ödüyoruz ve maddi olarak bi artımız yok. aslında eksiye de düşmüyoruz ama geçici bir evde halı bile şart ve evimiz halısız. kilimde yemek yemekten ve betona temas etmekten ,kış gelmeden hasta oldum.
lütfen yazımı şımarık,memnuniyetsiz biri olarak algılamayın. nasıl derin bir çıkmazdayım anlatamam. aslında bence bırakmalısınız gibi bir cümle kulmanızı beklediğimden değil de çalışan bir anne yada ev hanımı bir anne mi olmak iyidir ? yada bu düşünceler için bana önerebileceğiniz birşey var mı ?
eşimle ayrı kalmamak için , eşim ücretsiz izne ayrıldı ve çalıştığım yere geldik. 6 aylık bir süre için. burada geçici bi ev tuttuk. çok fazla eşya almadık aslında derdim eşya değil de içinde bulunduğumuz şartı anlatmak için. şuan tek maaaşla hem düğün taksitlerimizi diğer evimizdeki ve burdaki evin kiralarını ödüyoruz ve maddi olarak bi artımız yok. aslında eksiye de düşmüyoruz ama geçici bir evde halı bile şart ve evimiz halısız. kilimde yemek yemekten ve betona temas etmekten ,kış gelmeden hasta oldum.
lütfen yazımı şımarık,memnuniyetsiz biri olarak algılamayın. nasıl derin bir çıkmazdayım anlatamam. aslında bence bırakmalısınız gibi bir cümle kulmanızı beklediğimden değil de çalışan bir anne yada ev hanımı bir anne mi olmak iyidir ? yada bu düşünceler için bana önerebileceğiniz birşey var mı ?
0
yakında sözleşmeliler kadroya geçebilir. o zaman pişman olursun. çok yoruluyorsan 21 saate gir. hatta tayin zamanı küçük bir okula gidip daha rahat edersin. hormonların mı değişti ne oldu? geçici bunlar. sakın bırakma mesleğini.
0
sevgili sylcn
1 esin calisacak bir şekilde başka bi iş bulsun calissin
2 okul rahattır zaten dogum izni vs. alacaksın sakin ol sakın istifa etme
3 aileler ne durumda bilmiyorum ama biraz ev esyası vs. ailenizden yardım isteyin
evin birini de kapatın
yoksa isler zor
cocugu doguracaksan birikim şart
1 esin calisacak bir şekilde başka bi iş bulsun calissin
2 okul rahattır zaten dogum izni vs. alacaksın sakin ol sakın istifa etme
3 aileler ne durumda bilmiyorum ama biraz ev esyası vs. ailenizden yardım isteyin
evin birini de kapatın
yoksa isler zor
cocugu doguracaksan birikim şart
0
Çalışmayıp ne yapacaksın pardon da? Her insanın bir mesleği ve işi olmalı bu hayatta.
Çalışmak benim fıtratıma uygun değilmiş ne demektir yaw. Dilencilik mi yapacaksın? Koca parası yiyip boş bir hayat mı geçireceksin? İnsanlara bağımlı yaşamaktan daha boktan bir hayat düşünemiyorum şahsen.
Düzen kurmadan evlenmek ve çocuk yapmak bence fıtratınıza uygun değilmiş.
Çalışmak benim fıtratıma uygun değilmiş ne demektir yaw. Dilencilik mi yapacaksın? Koca parası yiyip boş bir hayat mı geçireceksin? İnsanlara bağımlı yaşamaktan daha boktan bir hayat düşünemiyorum şahsen.
Düzen kurmadan evlenmek ve çocuk yapmak bence fıtratınıza uygun değilmiş.
0
Öncelikle ev ayakkabısı ya da terlik al halıdan daha ucuz
Düğün taksidi konusunda bir şey diyemiyorum keşke yapmasaymışsınız
Eşinizin çalışması gerek anneniz yanınızda dursun.
Bu söylediklerinizin hepsi düşünmeden hareket etmek yüzünden oluyor.
Paran yok düğün yapıyorsun taksidi bitmeden çocuk, anlamam mümkün değil.
İşinizden ayrılmayın çünkü diğer çalışma hayatı çok daha zor ve çetrefilli, çalışmayan anne/ ev kadının nasıl hayatta gerilediğini görmüş bir insanım tavsiye etmem. Eşinizin avcuna bakmayın. O gün gelir ayrılmak ister pişman olursunuz. Çalışma hayatı bok gibi ama herkes için bok gibi ve kimse de mutlu değil. Mutluluğu çalışma haytında değil dışarda arayın.
Düğün taksidi konusunda bir şey diyemiyorum keşke yapmasaymışsınız
Eşinizin çalışması gerek anneniz yanınızda dursun.
Bu söylediklerinizin hepsi düşünmeden hareket etmek yüzünden oluyor.
Paran yok düğün yapıyorsun taksidi bitmeden çocuk, anlamam mümkün değil.
İşinizden ayrılmayın çünkü diğer çalışma hayatı çok daha zor ve çetrefilli, çalışmayan anne/ ev kadının nasıl hayatta gerilediğini görmüş bir insanım tavsiye etmem. Eşinizin avcuna bakmayın. O gün gelir ayrılmak ister pişman olursunuz. Çalışma hayatı bok gibi ama herkes için bok gibi ve kimse de mutlu değil. Mutluluğu çalışma haytında değil dışarda arayın.
0
Çocuk bekliyorsanız riskli biraz, bırakmayın. Biraz sıkın dişinizi derim en azından çocuk büyüyene kadar. Zaten izne ayrılacaksınız çocuk doğunca, belki fikriniz değişir. Hayatınıza çok büyük bir değişiklik katacak zaten. Devam edin derim, olmazsa en azından çocuğunuz için bırakmış olursunuz.
0
Mesele yorulmaksa, öğretmenlik dışında yapacağınız işlerin koşulları öğretmenlikten çok çok daha ağır gelir. Bunun dışında içinde bulunduğunuz koşullarda neler yapılabileceğini yukarıda arkadaşlar söylemişler.
Ev hanımı olmak, kendinizin eve bir şeyler katamaması bir süreç sonrasında sizi üzebilir daha doğrusu kendinizi kısıtlı hissetmenize neden olabilir.
Ev hanımı olmak, kendinizin eve bir şeyler katamaması bir süreç sonrasında sizi üzebilir daha doğrusu kendinizi kısıtlı hissetmenize neden olabilir.
0
hocam işin olduğuna şükret diyorum ben. öğretmen isen çok bir alternatifin de yoktur. hani mühendis olsan falan derim ki biraz ara verirsin olmazsa tekrar bir şekilde başka bir yerde başlarsın. ama sırada atanmayı bekleyen binlerce öğretmen varken ilerde ah vah ettiğinde çok geç olabilir. bu sebeple devam. ekmek parası bu.
yorulacağız, ayrı kalacağız, bıkacağız belki ama hepsi geçiyor inan. hatta bunlardan sonra daha güçlü oluyor insan.
yorulacağız, ayrı kalacağız, bıkacağız belki ama hepsi geçiyor inan. hatta bunlardan sonra daha güçlü oluyor insan.
0
çalışmak kimsenin fıtratına uygun değil. okul hayatı zor geliyorsa ki öğretmenliğe çok acayip sevmiyorsanız gayet normal, özel derse kaymaya çalışabilirsin. lisede bana özel derse gelen bir hoca vardı. endüstri mühendisliği bitirmesine rağmen geçimini özel ders vererek sağlıyordu. iş saatleri daha uygun olur. tabii ki bir anda değil de kademelili yaparsanız açıkta kalmazsınız.
0
bence özel dersten dolayı matematik en şanslı öğretmenlik branşı. istifa edecekseniz de özel ders vererek gelir elde edebilirsiniz. okul ortamından sıkıldığınızı söylemişsiniz, belki o şekilde ders vermek daha iyi gelir. ben maddi olarak sıkışıksam okulla beraber yapmayı düşünürdüm hatta.
0
Hiç özel sektör görmemişsiniz herhalde. Düzen durmadan düğün yapıp çocuk yapmak nedendir, neyinize güveniyorsunuz hiç bilmiyorum. Doğacak çocuğa yazık etmeyin ve mesleğinizi layıkıyla yapmaya çalışın lütfen.
0
birincisi istifa etmemen en sağlıklı olanı. ikincisi ise bu kadar zorluğa rağmen, evlilik müessesini devam ettirmeniz. eşiniz değerinizi bilmeli.
0
herkes çalışacak diye bir kural yok ama
1- hala taksit ödüyorsanız demek eşiniz de çok dolmuş taşmış bir insan değil. e şimdi hamilesiniz zaten, bu bebeğe nasıl bakacaksınız o kadar borçla filan? halı alamıyorken?
2. dönemin sonuna doğru doğum iznine ayrılabiliyorsunuz.
o kadar sıkıldıysanız doğum iznini doğumdan önce 8 sonra 8 hafta, sonra da ücretsiz olacak şekilde alın madem. 1.5 yıl filan yapıyor bu kocaman bir süre. bol bol düşünürsünüz. oradaki evi de kapatırsınız eşinizin yanına gidersiniz.
2- hadi istifa ettiniz. gerçekten alternatif evde oturmak mı? dediğim gibi geçinebilecek misiniz bebekle ve borçla? çalışacak olsanız öğretmen olarak devlette çalışmaktan daha "kebap" iş maalesef yok şu anda memlekette. eşinizin işi garanti mi? ve diyelim ki o da sıkıldı işinden ne olacak? pişman oldunuz, atanabilecke misiniz tekrar? kanunu ne bunun?
3- hep akademisyen olmayı hayal etmiştim, sırf bunun için temel bilim okudum, bunun için y.dışında doktora yaptım vs. ama benim de hiç hayal ettiğim şekilde olmadı. yani kariyer değiştirmek çok normal ve "tanıdık" geliyor bana. ama bırakıp ev hanımı olmak biraz cüratkar hele hele bu kadar yeni evliyken, borçluyken, memleket bu haldeyken...bilemiyorum. elbette çok mutsuzsanız sizin bileceğiniz iş de; şu an halı yok diye hastasınız (en azındna siz kfanızda ona bağlamışsınız) yarın para sıkıntısından çocuğu istediğiniz bir okula filan gönderemezseniz daha büyük hasta olabilirsiniz. Ama derseniz ki yok asıl mutsuz bir anne olarak çocuk yetiştirirsem benim için daha büyük bir sorun, eşime de sonsuz güveniyorum. Atanmak için deliren binler var.
1- hala taksit ödüyorsanız demek eşiniz de çok dolmuş taşmış bir insan değil. e şimdi hamilesiniz zaten, bu bebeğe nasıl bakacaksınız o kadar borçla filan? halı alamıyorken?
2. dönemin sonuna doğru doğum iznine ayrılabiliyorsunuz.
o kadar sıkıldıysanız doğum iznini doğumdan önce 8 sonra 8 hafta, sonra da ücretsiz olacak şekilde alın madem. 1.5 yıl filan yapıyor bu kocaman bir süre. bol bol düşünürsünüz. oradaki evi de kapatırsınız eşinizin yanına gidersiniz.
2- hadi istifa ettiniz. gerçekten alternatif evde oturmak mı? dediğim gibi geçinebilecek misiniz bebekle ve borçla? çalışacak olsanız öğretmen olarak devlette çalışmaktan daha "kebap" iş maalesef yok şu anda memlekette. eşinizin işi garanti mi? ve diyelim ki o da sıkıldı işinden ne olacak? pişman oldunuz, atanabilecke misiniz tekrar? kanunu ne bunun?
3- hep akademisyen olmayı hayal etmiştim, sırf bunun için temel bilim okudum, bunun için y.dışında doktora yaptım vs. ama benim de hiç hayal ettiğim şekilde olmadı. yani kariyer değiştirmek çok normal ve "tanıdık" geliyor bana. ama bırakıp ev hanımı olmak biraz cüratkar hele hele bu kadar yeni evliyken, borçluyken, memleket bu haldeyken...bilemiyorum. elbette çok mutsuzsanız sizin bileceğiniz iş de; şu an halı yok diye hastasınız (en azındna siz kfanızda ona bağlamışsınız) yarın para sıkıntısından çocuğu istediğiniz bir okula filan gönderemezseniz daha büyük hasta olabilirsiniz. Ama derseniz ki yok asıl mutsuz bir anne olarak çocuk yetiştirirsem benim için daha büyük bir sorun, eşime de sonsuz güveniyorum. Atanmak için deliren binler var.
0
dışarda daha mutlu bir hayat yok. benzer zorlukları her sektörde yaşarsınız.
belli başlı şeylere canınız sıkılmış anlaşılan bunların hepsini mesleğe yüklemeyin bir anda. dönemsel sorunlar +1
belli başlı şeylere canınız sıkılmış anlaşılan bunların hepsini mesleğe yüklemeyin bir anda. dönemsel sorunlar +1
0
bir kadının ev hanımlığını tercih etmeyi aklına getirmesi bile erkeğe yapılmış bir saygısızlık bence. çalışmak herkes için zor. eşiniz çalışmalı. sizin de mesleği bırakmamanızı tavsiye ederim.
0
Yorumlar bomboş. En iyisini sen bilirsin biz dwgil. Ben de matematik ogretmeniydim ancak bana gore cekilir dert degil. Sevdigim isi yapiyorum su an.
0
Senelerdir eşime bağımlıyım o kadar zor ki; anlatamam. Ona doğum günü hediyesi için hep ablamdan borç alırdım. Anneme hediye almak için ondan para isterdim. Azıcık para kazandım geçenlerde yeminle cennet bu olmali. Tüm yorgunluğum uçtu gitti. Evde de boş durmuyorsun zaten sürekli iş çıkıyor ama hiç göze görünmüyor.
0
alwayschargeneverbend
Yasal olarak kılıfına uydurup el koyabilirler mi cidden yoksa goygoydan ibaret mi?
Yasal olarak kılıfına uydurup el koyabilirler mi cidden yoksa goygoydan ibaret mi?
0
yasanın kendisini kılıfını uydurup s.ktikleri için,
herşeyi yasal kılıfına uydurabilirler.
herşeyi yasal kılıfına uydurabilirler.
0
neverletyougodown
Sorsan 15-20 milyon taraftarımız var, trnin en büyüyüğüz bilmemne. Şimdi baktım gs 400bin, fb ve bjk 200bin küsür abonesi var. Şaka gibi, çaydanlık şakası çeken ergenlerin sizden daha fazla kitlesi var:) Ulan zaten klüp televizyonunuz var, yani hayvani bir arşiv demek bu, alt tarafı düzenli olarak b
Sorsan 15-20 milyon taraftarımız var, trnin en büyüyüğüz bilmemne. Şimdi baktım gs 400bin, fb ve bjk 200bin küsür abonesi var. Şaka gibi, çaydanlık şakası çeken ergenlerin sizden daha fazla kitlesi var:) Ulan zaten klüp televizyonunuz var, yani hayvani bir arşiv demek bu, alt tarafı düzenli olarak basın toplantısı, röportaj, klüpten haberler, nostaljik maçlar vs atacaksın, televizyonundan yayınlandıktan sonra. Koy bi tane youtubedan sorumlu adam, atsın youtube'a videoları, merak etme youtube para da veriyor, o adamın maaşı hayli hayli çıkar. Sizin düşünceniz?
0
Ahbap çavuş ilişkisi ile yönetildiklerinden dolayı nitelikli içerik üretmeleri zor ve tüm yayın haklarının özetler, sekanslar ve maç sonu basın toplantıları dahil Beinsports'a peşkeş çekilmesinden ötürü youtube'da öyle her şeyi yayınlayamazlar.
Tek sebep de kulüplerin dandikliği değil. Federasyonun da dandikliği mevcut yayın hakları konusunda. Gerçi federasyonu federasyon yapan da bu boktan zihniyete sahip kulüpler ya neyse.
Türkiye'de olan her şey insanlarımızın birer aynası. Spor da buna dahil.
Tek sebep de kulüplerin dandikliği değil. Federasyonun da dandikliği mevcut yayın hakları konusunda. Gerçi federasyonu federasyon yapan da bu boktan zihniyete sahip kulüpler ya neyse.
Türkiye'de olan her şey insanlarımızın birer aynası. Spor da buna dahil.
0
atılacak taş ürkütülecek kuşa değmeyecektir bence. 1 ayda alacağı izlemeden kazanacağı parayı 100 kombine satarak kazanıyor zaten kulüp, para için uğraşmaya gerek yok. ha, paradan öte çağı yakalamak için açsalar olur tabii ama o vizyon da pek yok bizim kulüplerde; yaşlı başlı amcalar işletiyor.
babel ne güzel vlog çekiyor, ilgi de görüyor. sen de oyuncuların etrafındakilere çektir, kamp günlüğü falan. kulüp televizyonundan daha çok kitleye ulaşma şansı var youtube'un, oraya saçma programlar yapacaklarına kaliteli içerik üretebilirler.
babel ne güzel vlog çekiyor, ilgi de görüyor. sen de oyuncuların etrafındakilere çektir, kamp günlüğü falan. kulüp televizyonundan daha çok kitleye ulaşma şansı var youtube'un, oraya saçma programlar yapacaklarına kaliteli içerik üretebilirler.
0
@bos gezenin bos ustası maç görüntüsü, özeti vs anlarım, onlarda telif olabilir, ama maç sonu basın toplantısı için bir engel olduğunu düşünmüyorum.
Bu arada bein sportsun youtube kanalına baktım şimdi, aptal aptal videolar yüklüyorlar, 1 yıl önceki maçın özetini, 3 ay önce yüklemişler falan, bi ergene vermişler hesabın şifresini oyna demişler sanırım
Bu arada bein sportsun youtube kanalına baktım şimdi, aptal aptal videolar yüklüyorlar, 1 yıl önceki maçın özetini, 3 ay önce yüklemişler falan, bi ergene vermişler hesabın şifresini oyna demişler sanırım
0
Birkaç gün önce Ali Koç'un konuşmasını ararken benim de aklıma gelmişti bu; dandik görüntü-ses kaydıyla yüklenmiş videoları izlerken. Yapılsa güzel olur tabii her şeyi illa kulübün televizyon kanalında izlemek zorunda kalmayalım, takımların televizyonları zaten dandik televizyon kanalını kapatıp Youtube kanalı açsalar daha şahane olurdu.
0
Lusid*
Gitmiyor serefsizler. İlla cilt bakımına mı gitmek lazım nedir?
Gitmiyor serefsizler. İlla cilt bakımına mı gitmek lazım nedir?
0
Scrub kullanacaksın sık sık. Haftada bir siyah bir maskesi var çekerken hepsini kaldırıyor ondan uygulayacaksın. Bazı setler var temizleme toniği yıkama sabunu falan hep blackhead için özel. Bunun yanında bir de nemlendirici kremi var.
Yüzündeki deliklere dolan yağ ve kir o blackhead. O gözenekleri sıkarsan daha da büyür, doğru değil sıkmak. Sık sık temizleyip, scrub ile peeling yaptıkça yok olur. Bir de yağlı kremler nemlendiriciler o gözeneklerin yağ ile dolmasına neden olur o nedenle özel kremlerinden kullanman gerek. Bende de çok var zamanla azalıyor ilgi gösterince. Zaman ve para meselesi yani.
Yüzündeki deliklere dolan yağ ve kir o blackhead. O gözenekleri sıkarsan daha da büyür, doğru değil sıkmak. Sık sık temizleyip, scrub ile peeling yaptıkça yok olur. Bir de yağlı kremler nemlendiriciler o gözeneklerin yağ ile dolmasına neden olur o nedenle özel kremlerinden kullanman gerek. Bende de çok var zamanla azalıyor ilgi gösterince. Zaman ve para meselesi yani.
0
Düzenli olarak banyodan veya buhar banyosundan sonra gözenekleri sıkıştırarak temizlemek ardından peeling yapmak gerekiyor. En önemlisi birkaç defa yapıp vazgeçmemek ve bunu bir rutin haline getirmek. Cilt bakımının şart olduğunu düşünmüyorum, cildi tanıyıp uygun ürünler kullanıldığı sürece kendiniz de kurtulabilirsiniz.
0
Peeling benzeri şeylee kullanmıyorum her sabah akşam yıka tonikle ve kremle haftada bir kil maskesi yap.
Bir ay ya da iki ayda hiçbirşey kalmıyor. Yıkamazsan geri geliyoe bunu da bil.
Bir ay ya da iki ayda hiçbirşey kalmıyor. Yıkamazsan geri geliyoe bunu da bil.
0
darkwizard
Uzun süredir ayak ağrılarım bilek parmak ve topuk var ara sıra olan, bir de diz kapağı ağrılarım, sırt ağrısı da var. Bu günlerde arttı. Bazı dönemlerde oluyor. Bu aralar hava kapalı dün yağmur yağdı eklemlerim ağrıdı.yasim daha 23, romatizma olmuş olabilir mi?
Uzun süredir ayak ağrılarım bilek parmak ve topuk var ara sıra olan, bir de diz kapağı ağrılarım, sırt ağrısı da var. Bu günlerde arttı. Bazı dönemlerde oluyor. Bu aralar hava kapalı dün yağmur yağdı eklemlerim ağrıdı.yasim daha 23, romatizma olmuş olabilir mi?
0
daha 23 mü? romatizmal hastalıklar çocukluk çağından başlayabiliyor. bende 15 yaşında başladı mesela.
dahiliye veya ortopediye başvurup sıkıntılarınızı anlatın.
dahiliye veya ortopediye başvurup sıkıntılarınızı anlatın.
0
Ne iş yapıyorsun vücudunu ne kadar kullanıyorsun ne tip hareketlerde bulunuyorsun vs bunlara göre değişir. Ben çalışmadığımda pek ağrım sızım olmuyor ama ağır çalıştığımda ciddi diz problemleri yaşıyorum mesela. Nerden bilelim ne yaptığını da bir cevap verelim.
0
500 days of summer
Merhaba arkadaşlar. Bildiğiniz gibi Belçika'da şike olaylarının araştırılmasını başlandı. Şimdi hukuksal olarak kaybedilen bahis kuponları için bahis büroları geri iade işlemine başlaması gerekmiyor mu? Hukuksal olarak böyle bir süreç olması gerekmez mi?
Merhaba arkadaşlar. Bildiğiniz gibi Belçika'da şike olaylarının araştırılmasını başlandı. Şimdi hukuksal olarak kaybedilen bahis kuponları için bahis büroları geri iade işlemine başlaması gerekmiyor mu? Hukuksal olarak böyle bir süreç olması gerekmez mi?
0
stavro
sb
sb
0
Country sanatcilari pek unlu degil, ben boyle bildigin populer unlulerden olanlari soruyorum.
@507 bunlari cogu olmus, geri kalani da olmek uzere:D
@507 bunlari cogu olmus, geri kalani da olmek uzere:D
0
(bkz: Kanye West)
Conservative değil de, opportunist republican kendisi ama olsun.
Conservative değil de, opportunist republican kendisi ama olsun.
0
basubadelmevt
Sağlıklı beslenmeyi hayatın geneline yaymış ve başarıyla uygulayan arkadaşlar görüyorum burda,takdir ediyorum gerçekten.Sorum daha çok bu kişilere.Canınız yarım ekmek kokoreç,döner,dilli kaşarlı sandvic,kallavi bir burger,cheesecake çekti diyelim.Bunları ne sıklıkla yersiniz?Mesela 6 gün tamamen sağ
Sağlıklı beslenmeyi hayatın geneline yaymış ve başarıyla uygulayan arkadaşlar görüyorum burda,takdir ediyorum gerçekten.Sorum daha çok bu kişilere.Canınız yarım ekmek kokoreç,döner,dilli kaşarlı sandvic,kallavi bir burger,cheesecake çekti diyelim.Bunları ne sıklıkla yersiniz?Mesela 6 gün tamamen sağlıklı ve doğru beslenme,pazarları bi cheat meal yerim mi dersiniz?Bi düzeniniz var mı merak ettim.
0
Sağlıklı beslenmek neden ızdırap gibi algılanıyor anlamıyorum. Yukarıda söylediğin yemeklerin kusra bakma çoğu çer çöp zaten, çoğunu bir çok insan yemez bile.
Sorun bence insanların kısıtlı gıda alışkanlığında.
Sorun bence insanların kısıtlı gıda alışkanlığında.
0
Anlamadın sanırım.
Çok farklı mutfaklardan farklı şeyler denersen, buna açık olursan öyle zart zurt canın junkfood çekmez.
Bunun literatürde adı (bkz: junkfood) = çer çöp.
Yukarıda yazanların alayı sarhoş yemeği cheesecake hariç, o direkt tatlı hadi.
Çok farklı mutfaklardan farklı şeyler denersen, buna açık olursan öyle zart zurt canın junkfood çekmez.
Bunun literatürde adı (bkz: junkfood) = çer çöp.
Yukarıda yazanların alayı sarhoş yemeği cheesecake hariç, o direkt tatlı hadi.
0
yazdıklarınızın hepsinin tadını çok seviyorum. sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getirmeden önce ard arda yediğim besinlerdi hepsi.
bu alışkanlığı kazandıktan sonra tadını sevsem de hepsinin çöp olduğunu bildiğim için yemek içimden gelmiyor. tatilde değilsem, yanımda yemem için ısrar eden kırmak istemediğim biri yoksa kendi isteğimle yemem.
bu alışkanlığı kazandıktan sonra tadını sevsem de hepsinin çöp olduğunu bildiğim için yemek içimden gelmiyor. tatilde değilsem, yanımda yemem için ısrar eden kırmak istemediğim biri yoksa kendi isteğimle yemem.
0
Cheat meal de hikaye. Tadini aldin mi birakamiyorsan hic yanasma. Doner,kokorec ekmeksiz sorun olmaz.
0
sağlıklı beslenme alışkanlığım zaten sıkı diyet seviyesinde. ekmek yemiyorum. canım çekerse yerim ama güzel olduğna karar verirsem. diyelim canım kokoreç çekti. gözüme güzel gelirse yerim. beğensem de beğenmesem de bi 5 ay çekmez canım. tüm öğünlerimi kendim hazırladığım ve dışarıda yemeyi sevmediğim için zaten pek işim olmuyor öyle şeylerle. haftasonu krep yemeyi seviyorum kahvaltıda. içine ne istersem koyuyorum sınır yok. fındık ezmeli yedim en son. ama kavanoz orada duruyor hala dolu halde. 2 ayda anca biter. biraz irade biraz disiplin ortayı bulmak lazım. robot değiliz ama kendimize de saygımız var. ve evet çok sevdiğin yemeklerden daha çok uzak durmalısın. benim için el açması börek ve patlıcan oturtma.
0
öğünleri yeterli (tıka basa anlamında değil) ve sağlıklı bir şekilde yiyince genelde o tarz şeyleri can çekme durumu minimuma iniyor. sağlıklı beslenicem diye ihtiyacı olan gıdayı almayan insanlar geceleri hamburger düşlüyor diye düşünüyorum.
benim canımın çekme durumu direkt olarak görünce ortaya çıkıyor. mesela cheeseburger çok severim, acıktığım bir an görünce baya canım istiyor ama yerine koyacak hem lezzetli hem de besleyici bir alternatifim varsa (ki çoğu zaman oluyor) sağlıklı olanı tercih ediyorum. bu düzenimi kırma durumum da genelde sosyal ortamlarda oluyor. şeker konusunda katıyım ama kırk yılın başı zincir olmayan etine güvendiğim bir burgercide hamburgerimi yiyip kendimi şımartırım.
benim canımın çekme durumu direkt olarak görünce ortaya çıkıyor. mesela cheeseburger çok severim, acıktığım bir an görünce baya canım istiyor ama yerine koyacak hem lezzetli hem de besleyici bir alternatifim varsa (ki çoğu zaman oluyor) sağlıklı olanı tercih ediyorum. bu düzenimi kırma durumum da genelde sosyal ortamlarda oluyor. şeker konusunda katıyım ama kırk yılın başı zincir olmayan etine güvendiğim bir burgercide hamburgerimi yiyip kendimi şımartırım.
0
sacmalayanadaminklavyesii
selamlarbir başlık açınca kendisi otomatik olarak ilgili kanala gitmiyor.bunu biz mi yönlendiriyoruz o kanala? nasıl oluyor?mersi.
selamlar
bir başlık açınca kendisi otomatik olarak ilgili kanala gitmiyor.
bunu biz mi yönlendiriyoruz o kanala? nasıl oluyor?
mersi.
bir başlık açınca kendisi otomatik olarak ilgili kanala gitmiyor.
bunu biz mi yönlendiriyoruz o kanala? nasıl oluyor?
mersi.
0
pozitif karmaya sahip yazarlarda galiba kanalcı özelliği var. misal bende var istediğin bir başlığa kanal atanmasını istiyorsan atayım :D
0
nemo problemo
spora gidip ağırlık kaldırıyoruz. ona göre hacim almak için protein, karbonhidrat ve yağ tüketiyoruz. aklıma takıldığı için sormak istedim.hiç spor yapmayan birisi. bir sporcu gibi beslenirse ne olur? spor yok ama protein, karbonhidrat ağırlıklı beslenme var. sonucunda nasıl bir tipe döneriz?
spora gidip ağırlık kaldırıyoruz. ona göre hacim almak için protein, karbonhidrat ve yağ tüketiyoruz. aklıma takıldığı için sormak istedim.
hiç spor yapmayan birisi. bir sporcu gibi beslenirse ne olur? spor yok ama protein, karbonhidrat ağırlıklı beslenme var. sonucunda nasıl bir tipe döneriz?
hiç spor yapmayan birisi. bir sporcu gibi beslenirse ne olur? spor yok ama protein, karbonhidrat ağırlıklı beslenme var. sonucunda nasıl bir tipe döneriz?
0
Öncelikle şunun cevabını verelim: Kas nasıl oluşur?
Ağırlık kaldırdığınızda kaslarınız zarar görür. Zarar görülen kas ise tamir edilir,aldığınız proteinler ile! Yani zarar görmeyen bir kas onarılamaz da.
Krallar gibi 3000, 4000 hatta yer yer 5000 kalori tüketen sporcu emekliye ayrılınca bu alışkanlığından vazgeçmezse ya da spora devam etmezse şişmanlar. Bizzat gözlemlediğim örnekleri var, mahalleden bir abim emekli bir ağırsiklet boksör ve şu an morbid obez. Hem de şeker tüketmiyor, ekmek tüketimi de abartılı değil. Ama et ve tavuğa gelince halen gençliğindeki gibi tüketimi.
Ağırlık kaldırdığınızda kaslarınız zarar görür. Zarar görülen kas ise tamir edilir,aldığınız proteinler ile! Yani zarar görmeyen bir kas onarılamaz da.
Krallar gibi 3000, 4000 hatta yer yer 5000 kalori tüketen sporcu emekliye ayrılınca bu alışkanlığından vazgeçmezse ya da spora devam etmezse şişmanlar. Bizzat gözlemlediğim örnekleri var, mahalleden bir abim emekli bir ağırsiklet boksör ve şu an morbid obez. Hem de şeker tüketmiyor, ekmek tüketimi de abartılı değil. Ama et ve tavuğa gelince halen gençliğindeki gibi tüketimi.
0
Yeteri kadar enerji tuketmiyorsa kilo alir. Adam spora falan gitmiyordur ama insaatta kalfa falandir, o enerjiyi yine tuketiyordur simsiki kalir ama yerinden kalkmayan ofis calisani adam aygir olur ayni yeme ile atiyorum.
0
Vücudun depo maddesi yağdır. Kullanmadığın her kalori protein de olsa karbonhidrat da olsa yağ sentezine katılır ve sonuçta yağa dönüşür.
Tabi besin tipine göre bu sentez farklılık gösterir. Mesela fruktoz gibi şekerler direkt yağ sentezine gider direkt yağa dönüşür. Nişasta gibileri ise büyük oranda karaciğerde glikojene dönüşür, yağa dönüşümü daha zordur. Ama bitiş noktası her daim yağdır.
Kalori yakar spor yaparsan ve vücudun kendisini inşa ettiği aminoasitleri alırsan aldığın besin çalıştırdığın(bu çalıştırma kısmı çalışma şekline çok bağlıdır) kas grubunu yeniden inşa etmene yardımcı olur. Bu öyle kolay bir süreç değildir karmaşık metabolik işlemler de işin içindedir. Bu nedenle bir noktadan sonra o kas grubu daha fazla büyümez. İşte o 38 cm kol neden steroidsiz 40 olmuyor sorusunun cevabı da burada yatar.
Tabi besin tipine göre bu sentez farklılık gösterir. Mesela fruktoz gibi şekerler direkt yağ sentezine gider direkt yağa dönüşür. Nişasta gibileri ise büyük oranda karaciğerde glikojene dönüşür, yağa dönüşümü daha zordur. Ama bitiş noktası her daim yağdır.
Kalori yakar spor yaparsan ve vücudun kendisini inşa ettiği aminoasitleri alırsan aldığın besin çalıştırdığın(bu çalıştırma kısmı çalışma şekline çok bağlıdır) kas grubunu yeniden inşa etmene yardımcı olur. Bu öyle kolay bir süreç değildir karmaşık metabolik işlemler de işin içindedir. Bu nedenle bir noktadan sonra o kas grubu daha fazla büyümez. İşte o 38 cm kol neden steroidsiz 40 olmuyor sorusunun cevabı da burada yatar.
0
Özetle şişmalar, obez olur.
Sağlığına dikkat etmeyen zenginler var ya hani, ensesi kalın dediğimiz.
image1.masterfile.com
Sağlığına dikkat etmeyen zenginler var ya hani, ensesi kalın dediğimiz.
image1.masterfile.com
0
scorpion37
Bir futbolcu milyon dolar, bir basketbolcu bilmem kaç milyon dolar vs. bunları duyuyoruz . Şimdi futbolun veya bir at yarısının dünyaya ne gibi bir katkısı var ki bu kadar para donuyor. Yani fiyat ve performans arasındaki en büyük uçurumlar spor firmalarında var. Kisaca bu güne kadar bir futbolcunun
Bir futbolcu milyon dolar, bir basketbolcu bilmem kaç milyon dolar vs. bunları duyuyoruz . Şimdi futbolun veya bir at yarısının dünyaya ne gibi bir katkısı var ki bu kadar para donuyor. Yani fiyat ve performans arasındaki en büyük uçurumlar spor firmalarında var. Kisaca bu güne kadar bir futbolcunun milyonlarca dolar alacak kadar bu ülkeye ne katkısı olmuştur hiç anlayamadım. Siz de böyle düşünüyor musunuz?
0
İnsanları daha iyi oyalayabilecek, gerçekten koparabilecek başka bir şey yok çünkü. İnsanları oyalamanın değeri de yüksek haliyle.
Roma... Gladyatörler... dağıtılan ekmekler... der susarım.
Roma... Gladyatörler... dağıtılan ekmekler... der susarım.
0
Ürünün ederi ile dünyaya olan katkısı paralel bir olay değil ki arz taleple ilgili bir durum bu, talep eden çok olunca arzın fiyatı yüksek olur en temel ekonomik durum bu.
0
Asssiri derece fazla. Soyle dusun adamkn bir top kosturarak para bilmem kac milyon kazanoyor yilda.
Baska bir adam yılda bilmemkac ton bilmemne mali uretip, birkacyuz kisiye de istihdam saglayan bir fabrikayi isleterek ayni parayo kazanıyor.
Simdi kimsw gelip yok yillarca kendjni yetistiriyor, bilmemne kadar antrenman yapıyor demesin. Sonuc olarak yaptigi uretim, yani yeryuzume kattigi sey top kosturmak. Arka plandakinin onemi yok. Yaptığı is bu. Iyi bir topcu olmak icin gunde 100 kirbac da yese kimseye bir etkisi yok. Yani top kosturmak icin su kadar emek veriyor argumani gecersiz. Banka soyguncusu da hayvan gibi emek veriyor soygun hazirligi surecinde.
Edit: Cok kisiye hitap diyor o yuzden kazaniyorlar konusu farkli bir konu ve bu soru ile uyusmadigini dusunuyorum. Soruyu soran kisi basit matematik biliyordur, dolayisiyla 60bin kisilik stadyum doldugunda ortaya cok ciddi bir para ciktigini da. Adamin sorguladigi sey baska sey diye dusunuyorum. Uyusturucu kacakcisi da cok kisiye ulastigi ve cok talep karsiladigi icin cok kazaniyor, bu uyusturucu kacakcisinin kazancini hakettigi anlamina gelmez. Uyusturucuyu kullanicilari parayi gonullu olarak verse de. Fayda/kazanc oranindan bakarsak eksilere dusmesi gerekir.
Baska bir adam yılda bilmemkac ton bilmemne mali uretip, birkacyuz kisiye de istihdam saglayan bir fabrikayi isleterek ayni parayo kazanıyor.
Simdi kimsw gelip yok yillarca kendjni yetistiriyor, bilmemne kadar antrenman yapıyor demesin. Sonuc olarak yaptigi uretim, yani yeryuzume kattigi sey top kosturmak. Arka plandakinin onemi yok. Yaptığı is bu. Iyi bir topcu olmak icin gunde 100 kirbac da yese kimseye bir etkisi yok. Yani top kosturmak icin su kadar emek veriyor argumani gecersiz. Banka soyguncusu da hayvan gibi emek veriyor soygun hazirligi surecinde.
Edit: Cok kisiye hitap diyor o yuzden kazaniyorlar konusu farkli bir konu ve bu soru ile uyusmadigini dusunuyorum. Soruyu soran kisi basit matematik biliyordur, dolayisiyla 60bin kisilik stadyum doldugunda ortaya cok ciddi bir para ciktigini da. Adamin sorguladigi sey baska sey diye dusunuyorum. Uyusturucu kacakcisi da cok kisiye ulastigi ve cok talep karsiladigi icin cok kazaniyor, bu uyusturucu kacakcisinin kazancini hakettigi anlamina gelmez. Uyusturucuyu kullanicilari parayi gonullu olarak verse de. Fayda/kazanc oranindan bakarsak eksilere dusmesi gerekir.
0
Cunku Insanlar tarafından ilgi goruyor. Eglence ve Spor sektorunde. Komedi filmlerin ne katkisi var bize sence?
0
Galatasaray'ın başkanı geçenlerde Gomis'in istediği parayla stad yapılır diye bir açıklama yapmıştı (git:spor.haber7.com). Benim için futbol bir anlam ifade etmiyor ama talep çok yüksek demek ki ve o nedenle bu ücretler ödeniyor.
0
Çok normal değil mi? Bir futbol maçını sahada Türkiye'de 10 bin kişi bizzat gidip izliyor. Kahvelerde mekanlarda yüz binlerce insan izliyor. Evinde para verip yine yüz binlerce insan izliyor bu maçları.
Sadece bu da değil, formalar aksesuarlar Vs alınıyor.
Üretim yok ama üretimden elde edilen paraların bir kısmı buraya akıyor. Üreticiler de reklam vererek kazandığı paranın bir bölümünü gömüyor bu tip sektörlere.
Kimse izlemese bunları, hiçbir sporcu bu kadar kazanamaz. Danimarka zengin ülke mesela. En çok kazananı kimdir Danimarka futbol liginin? Adını bile bilmiyoruz. Senelik 1,5 milyon euro belki kazanıyordur taş çatlasa(yarısından fazlası vergi zaten, üstelik ülke pahalı). Sebep? Danimarka ligine ilgi yok o yüzden.
Bizde neden bu kadar yüksek peki? İnsanlar para gömüyor bu eğlenceye.
Sadece bu da değil, formalar aksesuarlar Vs alınıyor.
Üretim yok ama üretimden elde edilen paraların bir kısmı buraya akıyor. Üreticiler de reklam vererek kazandığı paranın bir bölümünü gömüyor bu tip sektörlere.
Kimse izlemese bunları, hiçbir sporcu bu kadar kazanamaz. Danimarka zengin ülke mesela. En çok kazananı kimdir Danimarka futbol liginin? Adını bile bilmiyoruz. Senelik 1,5 milyon euro belki kazanıyordur taş çatlasa(yarısından fazlası vergi zaten, üstelik ülke pahalı). Sebep? Danimarka ligine ilgi yok o yüzden.
Bizde neden bu kadar yüksek peki? İnsanlar para gömüyor bu eğlenceye.
0
sizofren06
araç dizel. alırsak ne eksisi vardır? 2015 model.edit: polo 75
araç dizel. alırsak ne eksisi vardır? 2015 model.
edit: polo 75
edit: polo 75
0
1.0 araç yapıyolar, turboyla motorun gücünü yükseltiyolar. 116 ps olanlar falan varmış diye konuşuryordu arkadaşlar aralarında.
iyi de , 1.0 motorlu araç alan insan ekonomi için alır bunu.
ee senn 1.0 motorlu araba, sürekli turboyla ve yüksek devirle beslendiği için 1.5 zaman zaman 2.0 motorlu araç kadar yaktıktan sonra bunun ekonomisi nerede kaldı?
kaldı ki yüksek devir de turboya özellikle yaramaz pek.
iyi de , 1.0 motorlu araç alan insan ekonomi için alır bunu.
ee senn 1.0 motorlu araba, sürekli turboyla ve yüksek devirle beslendiği için 1.5 zaman zaman 2.0 motorlu araç kadar yaktıktan sonra bunun ekonomisi nerede kaldı?
kaldı ki yüksek devir de turboya özellikle yaramaz pek.
0
Killerbee
Düşündüğün gibi değil. Evvela bu araçlar Avrupa pazarında emisyon vergisinden yırtmak için yapılan araçlar. Birinci amaç bu üretimde.
Ekonomik mi? Evet. Çünkü yeni nesil turbo araçların olayı bu. Basarsan yakar da gider de. Basmazsan da koklar.
Hiçbir düzgün çalışan modern araba yokuşta tıkanıp kalmaz. 3'te çıkamazsa 2'de çıkar dert değil. Eski arabaların, balatası bitmiş arabaların, silindirin biri bozulmuş, kompresyonu bitmiş arabaların cirit attığı ülkemizde bu araçlar hayli hayli gider merak etmeyin. Binin sürün zaten kararınızı verirsiniz.
Tek eksisi vardır bu arada. Ömrü az olur teorik olarak. Kanıtlanmış bir şey yok. Çünkü çevirdiği devir başına aldığı iş hacim dışında özdeş motordan daha azdır. Bu da daha çok yıpranma daha az iş demek. 300 bin yapan motor bloğu 275 bin yapar 250 bin yapar demek. Dediğim gibi teoride, özdeş motorlarda böyle. Bu nedenle gemiler dünyayı 40 kere dolaşabiliyor, tırlar milyon km yapabiliyor ama otomobiller yapamıyor.
Düşündüğün gibi değil. Evvela bu araçlar Avrupa pazarında emisyon vergisinden yırtmak için yapılan araçlar. Birinci amaç bu üretimde.
Ekonomik mi? Evet. Çünkü yeni nesil turbo araçların olayı bu. Basarsan yakar da gider de. Basmazsan da koklar.
Hiçbir düzgün çalışan modern araba yokuşta tıkanıp kalmaz. 3'te çıkamazsa 2'de çıkar dert değil. Eski arabaların, balatası bitmiş arabaların, silindirin biri bozulmuş, kompresyonu bitmiş arabaların cirit attığı ülkemizde bu araçlar hayli hayli gider merak etmeyin. Binin sürün zaten kararınızı verirsiniz.
Tek eksisi vardır bu arada. Ömrü az olur teorik olarak. Kanıtlanmış bir şey yok. Çünkü çevirdiği devir başına aldığı iş hacim dışında özdeş motordan daha azdır. Bu da daha çok yıpranma daha az iş demek. 300 bin yapan motor bloğu 275 bin yapar 250 bin yapar demek. Dediğim gibi teoride, özdeş motorlarda böyle. Bu nedenle gemiler dünyayı 40 kere dolaşabiliyor, tırlar milyon km yapabiliyor ama otomobiller yapamıyor.
0
gemi makinaları çok ağır bir bakım klavuzuna sahip, saati geldiği an hatta gelmeden aklına gelebelecek herşeyi değiştiriyoruz biz.
düşün abi koca gemi makinasının pistonunu değiştiriyoruz, laynerini değiştiriyoruz. enjektör, yakıt pompaları falan bunlar iş değil zaten, tabi bi enjektör en ufak gemide kolumdan uzun oluyor.
bu kadar ağır bakım altında gemilerin o kadar yol katetmesi bence normal. bir de özellikle aşırı sağlam yaparlar kaliteli markaları, man burmeister, mak gibi markalar çok iyidir. bunların arasında da tasarım farkları ortaya çıkar, yakın yol ya da continant çalışan ölçek olarka küçük gemiler, yüksek devirli makina kullanır 600-900 devir arası. uzak yol gemileri ve büyük makinalı gemiler düşük devirli makinalar kullanır 100 devir gibi. yüksek devirli makinalarda stroke mesafesi kısa olur ama düşük devirli makinalarda storke mesafesi bayağı bi uzun olur. bin tane detayı var yani.
ayrıca bir gemi türkiyeden yola açık denize çıktı, pitch atıyorum yüzde 80 e sabitlenir, dolayısıyla motor devri de sabitlenir, buradan norveçe 15 günde devir ve pitch değişmeden sabit tempoda gider.deniz durumuna göre isterse 12 mille gider, isterse 3 mille. yani güç sabittir hız değişken. bunda da pitch e müdahele edilmez, dolayısıyla motor devride yüzde 2 bilemedin 3 den fazla değişmez. devrin değişmesi için müdahale gerekir.bunun için de ya fırtına gibi bir hava olayının olması gerekir ya da çatışma gibi bişey olması. gemi makinasının sıcaklık değerleri de değişmez, sürekli aynı sıcaklıkta durur. çalışmıyorken 65 derecede pre heater vasıtasıyla sıcak tutulur, çalışıyorken makina modeline göre 85 88 derece arası. eğer 89 a çıkarsa alarm çalar ve gider müdahele edersin, cooler pompasını açarsın, yedek cooleri devreye alırsın gibi gibi. ayrıca gemi makinalarının yağ pompaları haricidir, sürekli sabit basınçla yağlanır, kullanılan yağ da sürekli seperatörde temizlenir, sump tanktaki yağ değerleri saat başı kontrol edilir,her hafta çok detaylı bir kit ile yağın vizikozitesi ve kimyasal durumu test edilir, bunun dışında layner üzerindeki valflerden de her hafta sıcaklık ve kompresyon değerleri ölçülür ona göre saati gelmemişse bile müdahale edilir veya valf ayarı yapılır.yani konular bence çok farklı.
arkadaşım sıfır audi a3 ya da a4 aldı geçensene 1000 motor muydu 1.1 miydi neydi, ps olaraka yüksek, çok feci yaktığını ve pişman olduğunu söyledi mesela.
düşün abi koca gemi makinasının pistonunu değiştiriyoruz, laynerini değiştiriyoruz. enjektör, yakıt pompaları falan bunlar iş değil zaten, tabi bi enjektör en ufak gemide kolumdan uzun oluyor.
bu kadar ağır bakım altında gemilerin o kadar yol katetmesi bence normal. bir de özellikle aşırı sağlam yaparlar kaliteli markaları, man burmeister, mak gibi markalar çok iyidir. bunların arasında da tasarım farkları ortaya çıkar, yakın yol ya da continant çalışan ölçek olarka küçük gemiler, yüksek devirli makina kullanır 600-900 devir arası. uzak yol gemileri ve büyük makinalı gemiler düşük devirli makinalar kullanır 100 devir gibi. yüksek devirli makinalarda stroke mesafesi kısa olur ama düşük devirli makinalarda storke mesafesi bayağı bi uzun olur. bin tane detayı var yani.
ayrıca bir gemi türkiyeden yola açık denize çıktı, pitch atıyorum yüzde 80 e sabitlenir, dolayısıyla motor devri de sabitlenir, buradan norveçe 15 günde devir ve pitch değişmeden sabit tempoda gider.deniz durumuna göre isterse 12 mille gider, isterse 3 mille. yani güç sabittir hız değişken. bunda da pitch e müdahele edilmez, dolayısıyla motor devride yüzde 2 bilemedin 3 den fazla değişmez. devrin değişmesi için müdahale gerekir.bunun için de ya fırtına gibi bir hava olayının olması gerekir ya da çatışma gibi bişey olması. gemi makinasının sıcaklık değerleri de değişmez, sürekli aynı sıcaklıkta durur. çalışmıyorken 65 derecede pre heater vasıtasıyla sıcak tutulur, çalışıyorken makina modeline göre 85 88 derece arası. eğer 89 a çıkarsa alarm çalar ve gider müdahele edersin, cooler pompasını açarsın, yedek cooleri devreye alırsın gibi gibi. ayrıca gemi makinalarının yağ pompaları haricidir, sürekli sabit basınçla yağlanır, kullanılan yağ da sürekli seperatörde temizlenir, sump tanktaki yağ değerleri saat başı kontrol edilir,her hafta çok detaylı bir kit ile yağın vizikozitesi ve kimyasal durumu test edilir, bunun dışında layner üzerindeki valflerden de her hafta sıcaklık ve kompresyon değerleri ölçülür ona göre saati gelmemişse bile müdahale edilir veya valf ayarı yapılır.yani konular bence çok farklı.
arkadaşım sıfır audi a3 ya da a4 aldı geçensene 1000 motor muydu 1.1 miydi neydi, ps olaraka yüksek, çok feci yaktığını ve pişman olduğunu söyledi mesela.
0
1.0 turbo kullanıyorum 110 beygir ,200 tork. basınca gidiyor ama yakıtta gidiyor.(burada geniş ve düz bir yol var , canımın sıkkın olduğu bir sabah 5.30 gibi 195-200 hız yapmıştım)
basmazsan uzun yolda çok ekonomik gerçi o zamanda yol bitmiyor ama ben zaten hızlı kullanan biri değilimşehir içi 6.5 7 litre benzin yakıyor (klima sürekli açık- antalya). şehir dışı 4.2 gördüm bir kere ama yol bilgisayarı ne kadar güvenilir bilmem , hiç hesaplamadım da bir depo ne kadr gitti ne kadar gitmedi falan.
arkadaşta da yaris var 1 motor atmosferik benzinli. onla da 175 falan gördük.
ben pişman olmadım biraz beklentiyle alakalı bir şey sanırım.
basmazsan uzun yolda çok ekonomik gerçi o zamanda yol bitmiyor ama ben zaten hızlı kullanan biri değilimşehir içi 6.5 7 litre benzin yakıyor (klima sürekli açık- antalya). şehir dışı 4.2 gördüm bir kere ama yol bilgisayarı ne kadar güvenilir bilmem , hiç hesaplamadım da bir depo ne kadr gitti ne kadar gitmedi falan.
arkadaşta da yaris var 1 motor atmosferik benzinli. onla da 175 falan gördük.
ben pişman olmadım biraz beklentiyle alakalı bir şey sanırım.
0
Dediğim gibi özdeş motor farklı hacim dediğim şeydi. Velhasıl mantık olarak çok devir az iş=düşük km yüksek yıpranma demek ama bunun pratikte çooook büyük farklar yaratacağını düşünmüyorum.
1.0 motor bu kesin koklar mantığı doğru değil ayrıca. 1.0 63 beygir araç da var 110 beygir araç da var.
Ve elbette düşük hızda ekonomik kullanımda 1.0 turbo araçlar(downsized araçların tamamı) eski tip 1.6 1.4 atmosferiklere nazaran az yakacaktır. Gerek teknoloji, gerek ağırlık Bu yöne itiyor üreticileri.
Basarsan her araç yakar. Yakmıyorsa bastığında zaten gitmiyordur da mantık olarak.
1.0 motor bu kesin koklar mantığı doğru değil ayrıca. 1.0 63 beygir araç da var 110 beygir araç da var.
Ve elbette düşük hızda ekonomik kullanımda 1.0 turbo araçlar(downsized araçların tamamı) eski tip 1.6 1.4 atmosferiklere nazaran az yakacaktır. Gerek teknoloji, gerek ağırlık Bu yöne itiyor üreticileri.
Basarsan her araç yakar. Yakmıyorsa bastığında zaten gitmiyordur da mantık olarak.
0
1.0 dizel olmaz arkadaşım. 1.0 benzinlidir o bahsettiğin araç ama dizele bakarak artısı olur eksisi olmaz bu araçların. mesela dizeller pololarda içeri çok fazla ses alırken benzinlilerde arabanın çalıştığını bile duyamazsın sonra bunlar ufak araçlar olduğu için eğer çok fazla yüklü binmeyeceksen zaten dizelin torkuna da ihtiyacın olmaz.
bende 1.2 benzinlisi var ve hem yakıt hem çekiş olarak gayet mutluyum. en az 80 kilodan 5 kişi dik köy yoluna tırmandım gayet aldı yürüdü ki seninki 75 beygir ve daha yeni bi motor olacak.
bende 1.2 benzinlisi var ve hem yakıt hem çekiş olarak gayet mutluyum. en az 80 kilodan 5 kişi dik köy yoluna tırmandım gayet aldı yürüdü ki seninki 75 beygir ve daha yeni bi motor olacak.
0
sfteses
120 gb'lık bir ssd alacağım. her ikisi de aynı fiyat. hangisi daha kaliteli ve uzun ömürlü olur sizce?
120 gb'lık bir ssd alacağım. her ikisi de aynı fiyat. hangisi daha kaliteli ve uzun ömürlü olur sizce?
0
2,5 yıl kadar oluyor bir kingston aldım ucuzundan, 120gb. ömrü doldu dün. hız konusunda da pek şahane olduğunu söyleyemem.
wd green tecrübem yok, yorum yapamıyorum.
wd green tecrübem yok, yorum yapamıyorum.
0
soruya cevap değil amajames donkey alır geçerdim ben olsam, 3 yıl değişim garantili olarak satılıyordu en son.
0
iki arkadaşımda da 120lik wd 1.5 sene dayandı.
2014'te samsung evo 120lik aldım hala canavar :D
2014'te samsung evo 120lik aldım hala canavar :D
0
mirafiori
Bana göre bi telefon için batarya,ekran,anakart neyse jack de o kadar önemli gibi geliyor. Piyasada doğru düzgün jackli telefon kalmamış. Kablosuz kulaklık kullanımına karşıyım, telefonu zaten sürekli şarj ediyoruz bi de kulaklık mı şarj edicez, kaldı ki en iyileri hariç neredeyse hepsinde kopma sor
Bana göre bi telefon için batarya,ekran,anakart neyse jack de o kadar önemli gibi geliyor. Piyasada doğru düzgün jackli telefon kalmamış. Kablosuz kulaklık kullanımına karşıyım, telefonu zaten sürekli şarj ediyoruz bi de kulaklık mı şarj edicez, kaldı ki en iyileri hariç neredeyse hepsinde kopma sorunları oluyomuş.
Dongle kullansan ayrı dert sürekli telefondan sarkan bir pipi.
Jacksiz telefon kullananlar ne düşünüyor nasıl yaşıyorsunuz onu merak ettim tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Dongle kullansan ayrı dert sürekli telefondan sarkan bir pipi.
Jacksiz telefon kullananlar ne düşünüyor nasıl yaşıyorsunuz onu merak ettim tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim.
0
iphone var. kendi lightning girişli kulaklığını kullanıyorum. ayrıca bluetoothlu kulaklığım da var. bozulursa yoluma bluetooth ile devam ederim.
0
mevcut telefonumda giriş var ama kendimi jaksız telefonlara hazırlamak için bitane bluetooth kulaklık aldım, onu deniyorum şu aralar. piyasa jaksızlığa doğru gidiyor çünkü, gözümü diktiğim neredeyse hiçbir telefonda yok.
benim yol mesafem fazla olmadığı için 4-5 saat dinleme süresi sunan kulaklığımla sorun yaşamadım aldığımdan beri. noise-cancelling açınca baya azalıyor süre ama ona da çok ihtiyaç duymuyorum. bataryası küçük olduğu için hemen şarj oluyor, ben haftada 2 kere iş yerindeyken takıyorum şarja, bi daha gözüm takıldığında dolmuş oluyor zaten. yolda ya da dışarıda çok vakit geçiriyorsan sıkıntı oluşturacağı kesin tabii...
dongle'ı telefonda değil de kulaklıkla bırakmak mantıklı bir çözüm, tabii kulaklığı başka bir cihazda kullanmıyorsan. benim evdeki kulaklığımla sokağa çıkardığım ayrı, ilk başta çok karşı dursam da şimdilerde dongle'a daha yakınım.
aslında en mantıklı alternatif type-c girişli kulaklık ama o senaryoda elimdeki değerli kulakları kullanamayacak olmak üzüyor. henüz çok çeşitli kulaklık da yok piyasada type-c girişli, pazar çeşitlenirse oraya kaymayı düşünüyorum.
benim yol mesafem fazla olmadığı için 4-5 saat dinleme süresi sunan kulaklığımla sorun yaşamadım aldığımdan beri. noise-cancelling açınca baya azalıyor süre ama ona da çok ihtiyaç duymuyorum. bataryası küçük olduğu için hemen şarj oluyor, ben haftada 2 kere iş yerindeyken takıyorum şarja, bi daha gözüm takıldığında dolmuş oluyor zaten. yolda ya da dışarıda çok vakit geçiriyorsan sıkıntı oluşturacağı kesin tabii...
dongle'ı telefonda değil de kulaklıkla bırakmak mantıklı bir çözüm, tabii kulaklığı başka bir cihazda kullanmıyorsan. benim evdeki kulaklığımla sokağa çıkardığım ayrı, ilk başta çok karşı dursam da şimdilerde dongle'a daha yakınım.
aslında en mantıklı alternatif type-c girişli kulaklık ama o senaryoda elimdeki değerli kulakları kullanamayacak olmak üzüyor. henüz çok çeşitli kulaklık da yok piyasada type-c girişli, pazar çeşitlenirse oraya kaymayı düşünüyorum.
0
Xiaomi Mi 6 kullaniyorum.
Bluetooth kulakligim
(git: www.sony.com.tr )
Yaklasik gunde 2 saat yoldayken dinliyorum. Son sarj edeli bi hafta oldu galiba, hatirlamiyorum. Simdiye kadar ne kopma ne baglanamama problemi yasadim.
Sarj konusunda akilli saat daha buyuk sikinti ya. Ben de o konuda muzdaribim..
Bluetooth kulakligim
(git: www.sony.com.tr )
Yaklasik gunde 2 saat yoldayken dinliyorum. Son sarj edeli bi hafta oldu galiba, hatirlamiyorum. Simdiye kadar ne kopma ne baglanamama problemi yasadim.
Sarj konusunda akilli saat daha buyuk sikinti ya. Ben de o konuda muzdaribim..
0
Ayni sekilde dusunuyordum ben de. Sonra basladim dongle ile kullanmaya ve alistim ama isin sirri o dongle hep o kulaklikta kalacak yoksa cidden sikinti. Su bir gercek ki jak diger ozellikler yaninda en onemsizi. Mesela jak benim icin hala cok onemli olsa da bir devasa olmayan ekran boyutu ve buyuk bayarya ikilisi kadar onemli degil. Bluetooth android icin cok sorun degildir herhalde ama ios icin kesinlikle tavsiye etmem. Adamlar guya kablosuza gecin diyorlar ama bluetooth baglanti ekrani-arayuzu vs. androide gore o kadar tirt ki.
0
Telefonumda jack var ama bluetooth kulaklık kullanıyorum. Ses kalitesi tartışılır elbet ama kesinlikle daha rahat. Şarj ve kopma büyük sorun değil. Kopma olmuyor, şarj kulaklığın 12 saat gidiyor. Telefonun da şarjı eski telefonlar gibi bluetooth açınca erimiyor(xz1 ve Nokia 7 plus)
0
iyi de o ara kabloyu neden telefonda bırakasın ki? benim kulaklığın ucuna takılı devamlı. e kulaklığı da başka bi yerde kullanmadığım için tak çıkar sorunu olmuyor.
önceki telefonum normalde. ikisinin kullanım açısından hiç bi farkı yok benim için.
kopma konusunda bişey diyemem, henüz 7-8 aydır kullanıyorum.
önceki telefonum normalde. ikisinin kullanım açısından hiç bi farkı yok benim için.
kopma konusunda bişey diyemem, henüz 7-8 aydır kullanıyorum.
0
benim jack girişim var ama hep bluetooth kulaklk kullanıyorum.
kulaklığımda 3. senesinde, kopma falan hiç bi sorun yaşamadım. 10 saat çalma süresi var.
kulaklığımda 3. senesinde, kopma falan hiç bi sorun yaşamadım. 10 saat çalma süresi var.
0
telefonlardan jack kalkmadan once kablolu kulaklik kullanmayi birakmistim zaten. 4-5 yildir bluetooth kulaklik kullaniyorum, 15$'lik da kullandim 150$'lik da ses kalitesi farkediyor sadece. telefondan 15-20 metre uzaklasmadigin surece kopma gibi birsey soz konusu degil ki zaten kablolu kulaklik ile 2 metre bile uzaklasamazsin o yuzden kiyas kabul etmez.
0
bos gezenin bos ustasi
Hasta 7 yaşında oğlan çocuğu. Kızamık geçiriyor normal seyrinde, iyileşiyor sonra.İyileşmekte olduğu dönemde bir sabah kalkıyor ve ayağının altında kestane kadar bir şişlikle uyanıyor ve yürüyemiyor.Dönemin ssk hastanesi eklem romatizması gibi bir teşhir koyuyor ancak yanlış olduğu sonra ortaya çıkı
Hasta 7 yaşında oğlan çocuğu.
Kızamık geçiriyor normal seyrinde, iyileşiyor sonra.
İyileşmekte olduğu dönemde bir sabah kalkıyor ve ayağının altında kestane kadar bir şişlikle uyanıyor ve yürüyemiyor.
Dönemin ssk hastanesi eklem romatizması gibi bir teşhir koyuyor ancak yanlış olduğu sonra ortaya çıkıyor. Hastanın ateşi yükseliyor, serum takılan yer yara oluyor kan toplanıyor sürekli. Hasta istifra ediyor sürekli ve eklemleri şişiyor.
Sonrasında hastaya menenjit teşhisi koyuyor bu hastane ve aile baskı yapıp hastayı fakülte hastanesine sevk ettiriyor.
Burada ilk iş belden su alınıyor ve menenjit olmadığı ortaya çıkıyor.
Hastada ateş düşmüyor ve kanı kılcal damarlarda pıhtılaşıp kılcal damar çatlamasına neden oluyor. Eller ayaklar morarıyor. Durdurmak için rifosin sanırım veriliyor kanı sulandırmak için.
2 ay içinde 11 ünite plazma kan veriliyor hastaya, antibiyotik devam ediyor. Sepsis vaskülit diye bir teşhis koyuyorlar ama emin değiller. Enfeksiyonun ne olduğunu bulamıyorlar.
Ampütasyon düşünülürken, hasta kaybedilecek diye tahmin edilirken birden ateş düşüyor "enfeksiyon" vücuttan temizleniyor. 1,5 - 2 ay gibi bir süre sonra.
Tabi bu sırada hasta ağır antibiyotikler aldığı için antibiyotik durunca anaflaktik şok geçiriyor zor kurtarıyorlar. Böbrekler hasar alıyor yıllarca hasta perebron ve kapril kullanıyor tuzsuz besleniyor falan...
Şimdi sizce neydi bu hastalık?
Hayvan sokması olma ihtimali var mıydı? Neden hiç düşünülmedi?
Kızamık geçiriyor normal seyrinde, iyileşiyor sonra.
İyileşmekte olduğu dönemde bir sabah kalkıyor ve ayağının altında kestane kadar bir şişlikle uyanıyor ve yürüyemiyor.
Dönemin ssk hastanesi eklem romatizması gibi bir teşhir koyuyor ancak yanlış olduğu sonra ortaya çıkıyor. Hastanın ateşi yükseliyor, serum takılan yer yara oluyor kan toplanıyor sürekli. Hasta istifra ediyor sürekli ve eklemleri şişiyor.
Sonrasında hastaya menenjit teşhisi koyuyor bu hastane ve aile baskı yapıp hastayı fakülte hastanesine sevk ettiriyor.
Burada ilk iş belden su alınıyor ve menenjit olmadığı ortaya çıkıyor.
Hastada ateş düşmüyor ve kanı kılcal damarlarda pıhtılaşıp kılcal damar çatlamasına neden oluyor. Eller ayaklar morarıyor. Durdurmak için rifosin sanırım veriliyor kanı sulandırmak için.
2 ay içinde 11 ünite plazma kan veriliyor hastaya, antibiyotik devam ediyor. Sepsis vaskülit diye bir teşhis koyuyorlar ama emin değiller. Enfeksiyonun ne olduğunu bulamıyorlar.
Ampütasyon düşünülürken, hasta kaybedilecek diye tahmin edilirken birden ateş düşüyor "enfeksiyon" vücuttan temizleniyor. 1,5 - 2 ay gibi bir süre sonra.
Tabi bu sırada hasta ağır antibiyotikler aldığı için antibiyotik durunca anaflaktik şok geçiriyor zor kurtarıyorlar. Böbrekler hasar alıyor yıllarca hasta perebron ve kapril kullanıyor tuzsuz besleniyor falan...
Şimdi sizce neydi bu hastalık?
Hayvan sokması olma ihtimali var mıydı? Neden hiç düşünülmedi?
0
öncelikle iyi niyetle yazmışsınız o belli oluyor ama çok fazla bilgi yanlışı var anlattığınız hikayede.
önce yanlışları düzeltelim:
-çocuk kızamık geçirdi iyileşti demişsiniz. kızamık tanısını kim koydu? doktor tanılı mı? yoksa aile makülopapüler döküntüleri görüp kızamıktır diye geçti mi?
-Rifosin antibiyotiktir, antikoagülan veya antitrombotik(kan sulandırıcı) bir ilaç değil. Ve bu antibiyotiği herkes yazamaz, uzman hekim reçetesi gerektirir.
-Antibiyotik durunca anaflaktik şok geçirilmez. Anaflaktik şok dediğiniz gerçekten anaflaktik şok muydu? Hasta o dönem başka bir ilaca ya da maddeye maruz kalmadı mı?
Bu anlattığınız kliniğe göre ayırıcı tanıda ben birinci sıraya Henoch-Schönlein purpurası olmak üzere vaskülitleri sıralarım. Muhtemelen sekonder bir bakteriyel enfeksiyon da eklenmiş anlattığınız kliniğe göre. Nefropati bu vaskülite de bağlı ortaya çıkmış olabilir, dediğiniz gibi antibiyotiklere de bağlı ortaya çıkmış olabilir. Hani bu kliniği kim görse anında hastalığın tanısı şudur diyemez, çok komplike. Tedavisi de ayrıca komplike. Vaskülitse steroid vermek gerekir, ama enfeksiyon tanısı veya şüphesi varsa? Mevcut enfeksiyon daha da kötüye gidebilir, hastanın ölümüne yol açabilir.
önce yanlışları düzeltelim:
-çocuk kızamık geçirdi iyileşti demişsiniz. kızamık tanısını kim koydu? doktor tanılı mı? yoksa aile makülopapüler döküntüleri görüp kızamıktır diye geçti mi?
-Rifosin antibiyotiktir, antikoagülan veya antitrombotik(kan sulandırıcı) bir ilaç değil. Ve bu antibiyotiği herkes yazamaz, uzman hekim reçetesi gerektirir.
-Antibiyotik durunca anaflaktik şok geçirilmez. Anaflaktik şok dediğiniz gerçekten anaflaktik şok muydu? Hasta o dönem başka bir ilaca ya da maddeye maruz kalmadı mı?
Bu anlattığınız kliniğe göre ayırıcı tanıda ben birinci sıraya Henoch-Schönlein purpurası olmak üzere vaskülitleri sıralarım. Muhtemelen sekonder bir bakteriyel enfeksiyon da eklenmiş anlattığınız kliniğe göre. Nefropati bu vaskülite de bağlı ortaya çıkmış olabilir, dediğiniz gibi antibiyotiklere de bağlı ortaya çıkmış olabilir. Hani bu kliniği kim görse anında hastalığın tanısı şudur diyemez, çok komplike. Tedavisi de ayrıca komplike. Vaskülitse steroid vermek gerekir, ama enfeksiyon tanısı veya şüphesi varsa? Mevcut enfeksiyon daha da kötüye gidebilir, hastanın ölümüne yol açabilir.
0
Mid sistolik
Olayın üstünden 25 sene geçiyor. Aklıma takıldığı için soruyorum hatırladığım kadarıyla.
Rifosin+heparin verildi sanırım hocam. Kan sulandırıcı+antibiyotik verildiğini biliyorum.
Anaflaktik şok muydu tam emin değilim belki de değildi ama ağır alerjik reaksiyon verdi hasta tüm vücutta kaşıntılı kızarıklıklar belirdi akut biçimde.
Hastaya takılan her serum problem çıkardı, yara oluşturdu. Bu yüzden en sonunda sol pazu altı kesilip direkt damara bağlanan bir şey yaptılar. Serum ordan veriliyordu, kan tahlilleri de oradan musluktan döker gibi alınıyordu.
Ben tıpçı değilim bu arada hastanın kendisiyim.
Steroid verilmedi, antibiyotikte gidildi. Septisemi olduğu konusunda doktorlar emindi ateş var diye sanırım ana bakteriyi veya her neyse patojeni izole edemediler.
Olayın üstünden 25 sene geçiyor. Aklıma takıldığı için soruyorum hatırladığım kadarıyla.
Rifosin+heparin verildi sanırım hocam. Kan sulandırıcı+antibiyotik verildiğini biliyorum.
Anaflaktik şok muydu tam emin değilim belki de değildi ama ağır alerjik reaksiyon verdi hasta tüm vücutta kaşıntılı kızarıklıklar belirdi akut biçimde.
Hastaya takılan her serum problem çıkardı, yara oluşturdu. Bu yüzden en sonunda sol pazu altı kesilip direkt damara bağlanan bir şey yaptılar. Serum ordan veriliyordu, kan tahlilleri de oradan musluktan döker gibi alınıyordu.
Ben tıpçı değilim bu arada hastanın kendisiyim.
Steroid verilmedi, antibiyotikte gidildi. Septisemi olduğu konusunda doktorlar emindi ateş var diye sanırım ana bakteriyi veya her neyse patojeni izole edemediler.
0
